- "Yalnızım, ne kadar aranıp dursam Baş ucumda seni bulamıyorum." -Sesleniş
- "Buyursunlar...Bizim için savaş düğündür; Din Arab'ın, hukuk sizin, harp Türklüğündür." -Davetiye
- Evin önünde bir at durunca Satı Kadın kapıdan göründü. Elli beşine gelmişti. Fakat hâlâ dinç ve yakışıklıydı. Yüzü hâlâ kırışmamıştı. Boru değil, Türkmen kızıydı... Syf;30
- Bana insanlardan mı bahsediyorsun? İnsanlar mazide ve tarihin yaprakları arasında kaldılar. Bu gördüklerin birer karikatürden başka bir şey değildir.
- Kendi ordusu bütün mevcudu ile düşman safına geçen bir kurmay ne yapabilir?
- Bire Ozan! Ne dedin? Böyle direk yıkılsın! İçing Katun ağlasın. Kara Kağan sıkılsın. Ötüken'de işi ne? Çinli Çin'e tıkılsın! Çinliye ders vermeye Akınlara çıkılsın! Gök Türkleri akında Tanrımız kutlu kılsın!...
- Şiir gözyaşıyla, harb kanla doludur.
- Kızın güzelliğini şiire benzetirken kızla şiirin benzer tarafları olarak neleri buluyorsun? Şiir ince, kız da ince... Şiir hoşa gidiyor, kız da hoşa gidiyor... Şiir gözyaşı döktüruyor, kız da gözyaşı döktüruyor.
- Bu kahramanlığı yaparken bin üç yüzyıl sonra bir yazıcının, kendi hatıralarını yaşatmak için bu satırları yazacağını düşünmüyorlar, şanlı maceralarını Türk oğullarının nasıl bir ihtirasla okuyacaklarını bilmiyorlardı.
- Atının yelesine kapandı.Başını dayadı. Sağ elinde kılıç hala sımsıkı duruyor, sol eli sarkıyordu. Kür Şad ölmüş,fakat attan düşmemişti. Ölmüş, fakat yenilmemişti...