- Sezgisiyle daha iyi ayırt edebildiği şeyleri gözleriyle görmeye çalışarak yanlışlara düşmeye başladı.
- ?Hiç şaşmaz yüreği, ona karanlıkta yol gösteriyordu.
- Birbirine yakın ve cıvıl cıvıl gözlerinde, bütün kitapları okumuş gibi bir anlatım vardı
- Cinayeti engelleyebilmek için bir şeyler yapabilecekken yapmayanların çoğu, namus sorunlarının ancak faciadan yol almış kişilerin erişebildiği kutsal alanlar olduğu bahanesiyle kendilerini avutmuşlardır. Namus aşktır...
- "İnsanın oturduğu toprakların altında ölüleri yoksa, o adam o toprağın insanı değildir."
- José Arcadio Buendia, "Yanlış bu," diye kükredi, "bir defa evler, camdan değil, düşümde gördüğüm gibi buzdan olacak, Buendia soyu da dünya durdukça duracak, per omnia secula seculorum(Yüzyılların yüzyıllarına)."
- Kimse aldatmasın kendini,sakın,sanmasın ki daha uzun sürecek beklediği hayat,daha önce gördüklerinden.
- Şöhret çok şişman bir hanımdır,hiçbirimizle yatmaz,ama uyandığımızda hep yatağın karşısından bize bakmaktadır
- Bir gece Albay Gerineldo Màrquez'e, "Sana bir şey soracağım, arkadaş,"dedi. "Niçin savaşıyorsun?" Albay Gerineldo Màrquez, "Niçin olacak?" diye karşılık verdi. "Yüce Liberal Parti için tabii." "Niçin savaştığını bildiğin için şanslısın doğrusu. Bana gelince, ancak şimdi kafama dank etti: Ben yiğitliğe kara çaldırmamak için savaşıyorum." Albay Gerineldo Màrquez, "Bu kötü işte," dedi. Albay Aureliano Buendia, onun bu tavrından hoşlanmıştı. "Doğru," dedi. "Ama yine de, niçin dövüştüğünü bilmemekten iyidir." Arkadaşının gözlerinin içine baktı ve gülümseyerek sözünü tamamladı: "Ya da senin yaptığın gibi, hiç kimse için anlam taşımayan bir şey adına savaşmaktan iyidir."
- Çok geçmeden marangoz tabut için ölçü alırken, pencereden baktıklarında, minicik sarı çiçeklerin yağmur gibi indiğini gördüler. Çiçekler bütün gece süren suskun bir sağanakla köyün üzerine yağdı. Bütün çatıları örttü, bütün kapıların önüne yığıldı ve dışarda yatan bütün hayvanları soluksuz bırakıp öldürdü. Gökten öyle çok çiçek yağdı ki, sabahleyin sokaklar kalın halılar döşenmiş gibi oldu ve cenaze alayının geçebilmesi için çiçekleri küreyip atmak zorunda kaldılar.