- insan özgürlüğü uğrunda neyini vermez ki? boğazına ip geçirilmiş hangi milyoner bir soluk hava için milyonlarını feda etmez?
- "...Madem akıllısınız, herkes öyle diyor, niçin burada cansız yatıyorsunuz da bunu gösterecek bir şeyler yapmıyorsunuz? Eskiden çocuklara ders verdiğinizi söylerdiniz. Şimdi niçin böyle aylak aylak geziyorsunuz?"
Raskolnikov, isteksiz isteksiz sert bir sesle:
"Yapıyorum," dedi.
"Ne yapıyorsun?"
"İş yapıyorum."
"Ne iş yapıyorsun?"
Biraz düşündükten sonra ciddi bir sesle cevap verdi:
"Düşünüyorum." - "...Kız kardeşim kendisi için, kendi rahatı için hatta kendisini ölümden kurtarmak bile söz konusu olsa, yine kendisini satmaz!... Ama bir başkası için olursa, bak işte o zaman satar!... Sevdiği, taptığı bir insan için kendini satar!... İşte, işin bütün sırrı burada. Kardeşi için, annesi için kendini satar. Her şeyi satar!... Oh! Biz burada sırası gelince vicdanımızı, her şeyimizi, her şeyimizi, pazara çıkarırız! Sevdiğimiz varlık mutlu olsun da, ne çıkar? Varsın hayatımız mahvolsun! Üstelik de Cizvitlerden öğrenilmiş, kendimize özgü bir takım yargılar uydurur, galiba geçici bir zaman için kendimizi yatıştırır, amaca ulaşmak için gerçekten büyük davranmak gerektiğine kendimizi inandırırız. İşte biz böyleyiz ve her şey gün gibi apaçık."
- Sevinç ve mutluluk insanı ne kadar güzelleştiriyor! Kalbi aşkla dolu olan adam istiyor ki; bu aşkını başkalarının kalbine de döksün, herkes de kendisi gibi şen kahkahalarla gülsün, eğlensin.
- İnsanlar mutsuz olmadıkça başkalarının mutsuzluğunu anlamıyor. Mutsuz bir insanın hassasiyeti daha kuvvetli oluyor.
- Bir an önce gözümün önünden çekip gitmesini istiyordum. "Huzur" istiyordum, yeraltında yalnız başıma kalmak istiyordum. Alışamadığım "canlı yaşam" beni, soluğumu kesecek derecede bunaltmaya başlamıştı.
- Ne ben herhangi birine benziyordum, ne de herhangi biri bana benziyordu. Ben tek başımaydım, onlarsa hep birlikteler diye derin düşüncelere dalıyordum...
- İnsan; hedefe ilerlemeyi sever, ulaşmayı değil.
- "Hım...Evet...Herşey insanın elindedir,insan bu korkaklık yüzünden ne fırsatlar kaçırıyor... Bu artık bilinen bir gerçek... Merak edilecek bir şey :Acaba insanlar en çok neden korkarlar ?..Herhalde her şeyden çok yeni bir adım atmaktan,kendi söyleyecekleri yeni bir sözden olsa gerek...(S:6)
- Kleopatra cariyelerinin göğüslerine altın iğneler batırmayı sever, onların attığı çığlıklardan, onların acı içinde kıvranmalarından zevk alırmış.
Her kim olursa olsun, insan her zaman, her yerde çıkan ve aklın emrettiği gibi değil, canının istediği gibi davranmayı sever ve bunu ister.