- '' Hayır, kimsecikler gelmedi. Sende bağıran kandır. Kan, akacak bir yer bulamayıp karaciğerde tıkanıp kalırsa, hayaller başlar. s.150
- Mesele şu: Namuslu ve duygulu insanlar saflıkla içlerini dökerken iş adamları kulak kesilir, sorna da bunu çıkarlarına göre kullanırlar. s.160
- Ben onun sadece, kendine göre iyi bir adam olduğunu söyledim. Ama her yönden incelemeye kalkarsan, dünyada kaç tane iyi insan kalır?
- İnsanlar, hele çocuk olurlarsa, sertlikle yola gelmezler... Çocuklara iki kat dikkat etmeli... Ah, siz ileri düşünceli mankafalar, dünyadan haberiniz yok!... Başkalarına saygı göstermezsiniz, kendinizi aşağılarsınız!.. s.171
- Yalan sevimli bir şeydir, çünkü insanı gerçeğe ulaştırır. s.173
- 'Yok, efendim, elimizde gerçekler var!' Ama gerçekler her şey demek değildir ki... Hiç olmazsa işin yarısı, bu gerçeklerin yorumlanışına bağlıdır. s.173
- Gençlerle dostluk kurmayı severim, insan onların sayesinde yenilikler öğrenir. s.188
- 'Ben özellikle şu kanıdayım ki bizim genç kuşakları incelemek ve gözlemek yolu ile insan daha çok görmek, öğrenmek imkanı elde eder. s.189
- Eğer yapılan şey azsa, zamanın da az olduğunu düşünmek gerekir. Araçların ise sözünü bile etmiyorum. s.189
- Şöyle bir sonuç çıkıyordu: Ben kaftanımı ikiye bölüyor, yarısını komşuma veriyordum. Böylece ikimiz de 'Birkaç tavşanın peşinden koşan hiçbirini tutamaz!' diyen Rus atasözünde olduğu gibi, yarı yarıya çıplak kalıyorduk. s.190