- Hayal gücü yeniden harekete geçmiştir, uyanmıştır ve birden, yeniden yeni bir dünya, yeni ve büyüleyici bir yaşam parlak geleceğiyle hayalperestimizin önünde parlamıştır.
- Ön planda, kendi özel yoluyla hayalperestimizin , bizzat kendisinin baş kahraman olarak yer aldığı o büyülü ve canlı tablonun önünde kendiliğinden ve en geniş haliyle oluşan baştan çıkarıcı, müşkülpesent, sınırsız büyülü hayallere bir bakınız. Bakınız, ne çeşitli maceralar , ne sonu gelmez coşkulu hayaller sürüsü var burada.
- Neden büyülü bir şekilde, görünmez bir keyfiyetle Hayalperestin nabzı hızlanır, gözlerinden yaşlar boşanır, solgun, nemli yanakları yanar ve tüm varlığı ifade edilemez bir sevinçle dolar?
- Ayrılık vaktinin gelip çattığı geç bir saatte kadın, hüngür hüngür ağlayarak ve özleyerek, karanlık göklerde kopan fırtınayı duymadan, hızla esen ve siyah kirpiklerindeki gözyaşlarını alıp götüren rüzgârı durmadan erkeğin göğsüne yatmamış olabilir mi?
- Tüm bunlar, sık sık birlikte yürüdükleri ve umutlandıkları, hüzünlendikleri, sevdikleri, birbirlerini uzun uzun ''çok uzun süre ve şefkatle'' sevdikleri yosun bürümüş yollarıyla, hüzünlü, terk edilmiş ve vahşileşmiş, ıssız, kasvetli bahçe hayal olabilir mi?
- Kadını yaşlı, karamsar, hiç konuşmayan, nemrut kocasıyla birlikte bunca zaman yapayalnız ve hüzünle yaşadığı, aşklarını kederle ve ürkerek birbirlerinden saklayan, çocuklar gibi çekingen bu insanları korkutan bu eski, dededen kalma ev de hayal olabilir mi?
- Şu anda yanınızda otururken ve sizinle konuşurken geleceği düşünmek bana korkunç geliyor, çünkü gelecekte yine yalnızlık, yine küflenmiş, gereksiz bir hayat söz konusu; sizin yanınızda gerçekten böylesine mutlu olmuşken neyin hayalini kuracağım ki!
- Bu dünyada şampanya gibi kan dökülüyor, bunu yapanlara ise kahraman gözüyle bakılıyor. İnsanların tepesine bomba atmak benim yaptığımdan daha saygın bir şey değil. Sayfa:121
- Bana en çok dokunan, kendimi her davranışımda suçlu olarak görmemdir. Sanki değişmez yasaların bir sonucuymuş gibi, suçsuzken bile kendimi suçluyorum. .
- Hiçbir şeyin ve hiçkimsenin bilinmediği bu dünyanızda, bütün bu karışıklıklar arasında, içinizde bir şeylerin sızladığını hissedersiniz. Üstelik bilmedikleriniz arttıkça, acılarınızda o ölçüde artar..