- Ben sizden akıllı öğüt değil, beni sanki bütün hayatı boyunca sevmiş birinden kardeşçe anlayış bekliyorum...
- Niçin insanların en iyisi bile sürekli olarak başkalarından bir şey saklıyormuş gibi durur ve susar..? Sözlerimizi tartarak konuştuktan sonra niçin karşımızdakine içimizi dökmemeli?.. Herkes olduğundan sert görünmek istiyor. Duygularını kolayca açıklarsa küçülecekmiş gibi bir kuşku var...
- Dışarıdan bakınca aldanır, hayalimizin benliğini saran tutkunun gerçek olduğuna inanmaya başlarsınız...
- Ama unutmayın ki insan kalbi eski şeylerden çabuk bıkar, yerine yeni şeyler ister..! Dolayısıyla yıkıntılardan topladığınız eski hayal parçaları hiçbir işe yaramayacaktır. Topladığınız çalı çırpıyla yakacağınız ateş, soğumuş kalbinizi ısıtmaya, ruhunuzu yeni bir alevle canlandırmaya, kanınızı damarlarınızda, eskisi gibi hızlı dolaştırmaya, gözlerinizi yaşla doldurmaya asla yetmeyecektir...!
- Ulu tanrım..! O ne uzun, ne mutlu bir ?an'dı..! Bir insana ömrü için böyle bir an yetmez mi..? Dilerim, sizin de gönlünüz hep genç kalsın...
- Şimdiye kadar anlatılacak bir yaşam öyküm olmadan yaşadım... Hani içine kapanmış derler ya, işte ben de öyle yaşadım, yani hiç kimsesiz, tek başıma. Yalnız, yapayalnız, bir bilseniz bunun ne demek olduğunu...
- Size karşı herşeyimin açık, olduğu gibi olması en iyisi... Kalbim içimde konuşup dururken susmayı beceremem ben...
- Ben hayalperestin biriyim.Hayatimda yasanmis olaylar o kadar az ki birlikte geçirdiğimiz şu dakikalar o kadar seyrek rastlanan cinsten ki hayalimde bu anlari birçok kez tekrarlamamak elimde değil...
- Tükenmeyen hayalin sonunda yorulduğunu, sonu gelmez gayretten tükendiğini hissedersin, çünkü ne de olsa olgunlaşırsın, eski ideallerini geride bırakırsın, ideallerin küle, yıkıntıya döner; eğer başka bir hayat yoksa, o zaman hayatı bu yıkıntıdan inşa etmek gerekir...
- Yoksa o , bir anlık da olsa, senin gönlüne yakın olsun diye mi yaratıldı.. ?