- Annem bana, fakir olmak günah değil, zengin olup başkasını ezmek günah, diyordu. Tanrı'nın böylelerini cezalandıracağını söylüyordu.
- "Övülmekten çekinen bütün temiz, mert yürekli insanlar gibi sözlerimden sıkıldı: "Çay ister misiniz?" diye lafı değiştirdi. İçerim."
- "İnsan istediği kadar hile yapsın, kurnaz davransın, herşeyi gizleyebilmesi olanaksızdır."
- "Bilirmisiniz? Aptalların yakınında yaşamak ve onlarla ağız birliği etmekten daha güzel birşey olamaz. İnsan bundan büyük yararlar elde eder."
- "Zaten paltoyu, hatta ayakkabıyı da kendimizden çok, başkaları için giyeriz. İşte anacığım, ayakkabıya gereksinim duymam, sırf şeref ve onurumu korumak içindir. Ayağındaki ayakkabı delikse, şerefinden, onurundan olmuşsun demektir!..
- "Diyorlar ki:"Genel mutluluğu kurmak için gerekli tuğlaları taşıyor, bundan da gönül ferahlığı duyuyorum." Hah hah, hah!.. O hâlde beni ne diye unuttunuz? Benim de ancak bir canım var, ben de yaşamak istiyorum."
- "Şimdi... Oraya gitmekle iyi mi ediyorum, yoksa kötü mü? Pervaneler kendiliğinden mum ışığına koşarlar... Yüreğim çarpıyor, işte bu kötü!"
- "Ah, boynuna atılıp şöyle bir sarılsam, sonra da oturup ağlasam... Ama korkuyorum... Korkuyorum... Ama onda öyle bir hâl var ki... Gerçi çok şefkatli konuşuyor ama gel gelelim ben yine de korkuyorum. Ama neden böyle korkuyorum?"
- "Güç gerek, güç!.. Güçsüz hiçbir şey elde edilmez. Oysa gücü güçle elde etmek gerek."
- Halkımızın diğer kitlelerden hiçbir farkı yok. İçgüdüleri iyi ama zevkten yoksunlar. Bir kimsenin nasıl olup da bu tarzda yazabileceğini anlayamıyorlar. Her eserde yazarın kendi fikir ve tuhaflıklarıyla üstelenmeye alışmışlar. Ben ise kendi yönlerimi göstermemek kararına vardım. ... Gogol daima geniş alanlarda çalışmış ve hiçbir zaman benim gibi derinliklere inememiştir.