- Pek çok şeyi yarım yamalak bilmektense, hiç bilmemek daha iyidir! Başkalarının fikirleriyle bilgelik mertebesine ermektense, bileğinin hakkıyla divane olmak daha iyidir!
- Beddua mı etmeli insan sevmediğinde? Bu - zevksizliktir zannımca. Lakin buydu, o uzlaşmaz kişinin yaptığı. Ayaktakımından biriydi. Ve o, yeterince sevmezdi: Sevse, sevilmeyişine bu denli öfkelenmezdi. Hiçbir büyük sevgi, sevgi istemez - daha fazlasını ister. Uzak durun böylesi uzlaşmaz kişilerden! Bu hastalıklı bir tarzdır: Onlar berbat görürler bu hayatı ve kem gözle bakarlar dünyaya. Uzak durun böylesi uzlaşmaz kişilerden! Onların ayakları ağır, yürekleri bunaltıcıdır - bilmezler raks etmesini. Böyleleri için yeryüzü nasıl hafif olabilir ki?
- Lâkin biz zaten cenneti istemiyoruz: Koca adamlar olduk biz, - bundandır ki istemekteyiz yeryüzünü!
- "Kemale eren, olgunlaşan her şey - ölmek ister." Böyle dersin sen. Kutlu, kutlu ola bağbozumcunun bıçağı! Halbuki ham olan her şey yaşamak ister: Yazık! Istırap der ki: "Helak ol! Defol, ey ıstırap!" Halbuki ıstırap çeken her şey olgunlaşmak, neşelenmek ve hasretlik çekmek için yaşamak ister,
- "Bu ağacı ellerimle sallamak isteseydim, gücüm yetmezdi buna. Oysa gözümüzle göremediğimiz rüzgar ona istediği gibi eziyet ediyor, onu eğip büküyor. Görünmez ellerdir bize en kötü eziyetleri çektirenler, bizi eğip bükenler."
- -Oysa insanlarda ağaç gibidir. Ne kadar yükseğe ve aydınlığa çıkmak isterse, o kadar kuvvetle toprağın altına inmek ister kökleri, karanlığa, derinliğe, kötülüğe...
- Kanla ve özdeyişlerle yazan, okunmak değil ezbere bilinmek ister. Dağlarda en kısa yol doruktan doruğadır: ama bunun için uzun bacakları olmalı. Özdeyişler doruk olmalı; kendisine hitap edilen de irikıyım ve uzun boylu.
- Beni anlamıyorlar; ben bu kulakların dinleyeceği ağız değilim.
- "En yüce dağlar,en derin denizlerden çıkmıştır;en derin acılardan doğar,en derin sevinçler."
- İnsanlarla ilişki karakteri bozar hele de karakter bulunmazsa