- Beni bırakıp gitmek niyetindesin öyle mi? İyi bu da diğerleri gibi bir karar sonuçta . Fakat nereye gideceksin? benden kurtulmuş olabileceğin bir yer var mı ? Ay ? O kadar uzağa gidebilmen mümkün değil. bunlar neden öyleyse? Köşende sinip sessiz kalsan, daha iyi olmaz mı? Oda sıcak ve karanlık işte. dinlemiyor el yordamıyla kapıya ulaşmaya çabalıyorsun. Kapı nerede? Yanlış anımsamıyorsam, bu odanın kapısı yok.
- Bitmek bilmeyen bu beyaz kağıtlar insanın gözüne batar, durmadan onun için karalarız..
- Düşenlerle böbürlenen bir dünyada yaşıyoruz. Atamıyorum adımımı, ürküyorum, onun için yere basamıyorum..
- Ne var ki duygularımızla yaşamıyoruz her zaman, acınacak durumdaki aklımızla yere basmayı daha iyi buluyoruz..
- İyi olmam için gerekli tek şeyi yaptın ve yapmaktasın da Milena: Beni sevmen!
- Hayatla başa çıkacağımı, insanlara dayanabileceğimi ummazdım bugüne kadar, utanç duyardım bundan ötürü ama sen bir şey öğrettin bana şimdi..Dayanılmayacak gibi olan, hayat değilmiş meğer...
- Kıskanç olmamayı başarıyorum da kıskançlığın yersizliğine akıl erdirmeyi başaramıyorum.
- Kişi yürek çarpıntısız yaşayamaz ve sen yüz çevirdiğin sürece çarpmaz yüreğim...Milena..
- Öyle zaman olur ki odada yalnızken bile ''yok oluverir'' insan, bunun nedenleri çoktur, kişi yaşarken bile ölebilir..
- Dümeni bozuk bir vapurun ağırlığına benziyor ağırlığım. Vapur dalgalara şöyle diyor: ''Kendimi taşıyamayacak kadar ağırım ama sizler için tüy gibi sayılırım.''