- canım sıkılıyor, bu canım sözüne hep takılırım. Niye sıkılıyoruz demeyiz de , çoğunluk '' canım sıkılıyor '' deriz. Çünkü özümüzü duyarız sıkılırken. Acı duyarken, severken, sevilirken.
- Ölüme inanmıyoruz ki, ondan korkalım efendim. Ama bir korktuğumuz olmalı; ihtiyarlıktan, çirkinleşmekten korkuyoruz. Aklı savunuyoruz ama güzellikten yanayız. Bize uslu olmayı öğrettiler başta.
- Buna yorgunluk demeyelim. Hüzündür olsa olsa, palyaço giysileriyle gelen aldatıcı hüzün.
- Yalnızlık ve kıstırılmışlık kokusu.
- Adsız sansız düşünmelerdir benim düşünmelerim. Daha çok renge benzerler. İç karartıcılarla iç açıcılar yan yanadır. Bazı bir kanarya sarısıdır geliverirdi. İçim hızlanır uçardım oradan oraya. İyiye benzettiğim her şeyin bana da olması için çok dua ettim, çok istedim.
- Gidiyor musunuz? Güle güle. Kapıyı iyice kapayın. Sizden üşüdüm.
- "Çok acı çeken biri vardı, şehrin tüm pazartesileri ona kapalıydı ve diğer günleri de."
- Hele ıhlamurların acınca saldığı kokuların anlatılır yanı yoktur.İnsan doğayı tümden kucaklayamamanın hüznüyle çoşkunluğunu gönlünde duyar.
- Tasnif edilmiş zeka ve düşünce elbet kargaşılık doğurur
- "Ben güzelliğe vurgunum,tutkunum diyor.Her sınıf kendi güzelliğini yaratıyor kuşkusuz ya,asıl çabalarıyla,emekleriyle hayatı doğru kılanların yarattığı güzellikleri göreceksin kardeş."