- "Nasıl kırıyorlar sonra bu kız çocuklarını? Nasıl kendilerine benzetiyorlar? Cinayet gibi." Maryam
- Işığın bir sesi olmalı. Yoksa sivrisinekleri karanlıkta daha iyi duyuyor olamazdık. Işığın bir kütlesi olmalı. Yoksa karanlıkta daha geniş sevişiliyor olmazdı.
- insan bir kez bir sınır geçince artık hangi sınırları ne kadar geçeceğini hiç kestiremiyor. kaybolduğunuz çöl, sizi bulanla aynı olmuyor.
- Anlasana biz yokuz aslında.Yani ellerimiz hiçbir zaman temiz olamadı. Yok yere topuklu ayakkabılar giymeyi öğrendik, kitaplar okuduk ve dolma sarma dersine çalıştık.Psikoloji ve Sosyoloji okuduk ve bol bol sustuk.(s.36-37)
- Canım,dünyada o kadar çok haksızlık var ki, yani yapılacak çok şey var.Bu az zaman ve yığınla işin arasında sen, bir tek erkeğin seni reddetmesi gibi önemsiz bir olayda, sana gereksinimi olan büyük dünyayı kesip atmamalısın.Geceleri garip bir sıkıntıyla kıvrandığını yazmışsın.Oysa o gecelerde aydınlanmak,bir dünyayı değiştirmek için öğrenmek,okumak zorundasın.Bunu hepimiz yapmalıyız. (s.63)
- Her engel de kendini bırakıveriyorsun.Biraz daha savaşkan olmalısın.Duyarlılık senin sandığın gibi, her olayda oturup ağlamak değildir.(s.67)
- "Bana kalırsa, kendini de çok önemsiyorsun.Her yaşadığın zorluğu bu yüzden abartıyorsun. Sen merkezli bir dünyada elbette yalnız kalırsın." (s.68)
- " Hiçbir şey beklemediğini söyleyenler en çok bekleyenlerdir aslında." (s.71)
- "Biz çağın en iyi susan çocuklarıydık, yosun gibi yani. usluyduk.Önümüzde hep bir duvarla koşuyorduk." (s.81)
- "Düş organları olmayan sürüngenler olduk." (s.80)