- Sen sanki bir denizin dibinde bir balıkla öpüşüyorsun Ayla Abla. Hep bir mucizenin alt katında yaşıyorsun.
- Keşke yağmura biraz daha y akın dursan Kedilerin gıdılarına dokunsan Keşke biraz illegal olsan Ayla Abla. Hayatıma kakül kessem, cinayetler işlesem bana yakışır mı Ayla Abla?
- Benimse yüreğim Koltuk altına sıkıştırılmış, Yenik bir tavla maçı ertesiydi.
- Ellerimden güle yalnızlık batardı İçi bulanırdı yalnızlığımın Kusardı serseriliğini en görkemli meydana.
- Sevinçli bir kalp, sevinçli bir çocuğa benzer Işıl: Koşmak ister, Salıncağa binmek ister ...
- Ölüm. Siyah taşlı gümüş yüzük. Bu mektup, Rutubetli selamlarla doludur.
- Vazgeçtim, vazgeçtim sonra Beni anneme götürsün bindiğim bütün taksiler. Kalbim neden isli bir şehir? Kalbim! Neden ben? Bir tek aşk sözü söylememiş gibiyim.
- Ne tezatlı bir şey, ne tuhaf Ne tuhaf acıyla hiç konuşamamak.
- Seni sevince pazara çıktım sevinçten Enginar aldım "süper enginarlar" diye bağıran adamdan Oturup ağladım sonra, şaşırdın. Bu "süper" oluşta canımı acıtan bir şeyler vardı. Canımın acısıydın.
- Sonra gittin. Çocuk oldum bir daha, ağladım. Kaç şiir, kaç kere sular altında kaldı. Kitaplar, aşk, her şey. Her şeyi son bir kere daha kurtaramazdım. Keşke nane şeker gibi mentollü bir buluttan doğ aydım Sonra gittin. Beyaz bir küf büyüdü evde, tersten yağan kar gibi. Keşke dünya toz şekeri ile kaplı olsaydı. Çocuk oldum sonra ağladım, yağmur bile beni ayıpladı. Söz dedim, söz verdim. Yüzüme bir daha çiçekli masa örtüleri sermeyeceğim. Sokakta kuş ölüsü bulmuş çocuk gibi ağladım. Söz dedim, söz verdim. Yüzüme bir daha çiçekli masa örtüleri sermeyeceğim. Sokakta kuş ölüsü bulmuş çocuk gibi ağladım. Söz dedim, söz verdim. Ruhumu gömdüğüm yer hala belli. Güneşi özledim, sonra seni Keşke gölgesine razı bir fesleğen olaydım.