- Yaşamak dediğin nedir ki? Kaynakla birbirine tutturulmuş ayrılık halkalarından bir zincirdir, sözgelişi. İnsan dediğin de kimi demircidir, kimi bakırcıdır, kimisi de kuyumcu. Sayfa:305
- İnsan büyüyüp geliştikçe aldığı yaralar daha da derinleşir. Sayfa:325
- "Bugüne kadar yaptıklarımdan çok, ama çok daha güzel bir iş yapıyorum; bugüne kadar gittiğim yerlerden çok, ama çok daha güzel bir yere gidiyorum."
- "Fransa ve Norveç ormanlarında kök salıp büyümekte olan ve kesilip kereste haline getirilerek torbası ve bıçağıyla tarihin o en korkunç taşınabilir aletine (giyotin) dönüştürülecek ağaçlar, Oduncu (Kader) tarafından çoktan işaretlenmişti. Ve yine büyük olasılıkla Paris yakınlarında bir yerlerde, sert toprakları ve kaba saba barakaları olan bir yerde, üzerine çamur bulaşmış, domuzların kokladığı, içine kümes hayvanlarının tünediği eski arabaları olan Çiftçi ( Ölüm) bu arabaları, mahkumları Devrim'in idam sehpalarına götürecek arabalar olarak çoktan ayırmıştı."
- Zenginlerin mezarında ne miras davaları yeşerir; akrabalar arasına, yalnız sevginin büyümesi gereken yere hile, nefret, yalan tohumları eker! Sayfa:52
- Gerçek deha sahibi her insanın kendine özgü tuhaflıkları vardır. Sayfa:56
- Hayat bir bilmece; cevabı bulunamayan bir bilmece. Sayfa:59
- Sevinçlere uzak bir gönül ne kadar yoksul bir gönüldür. Sayfa: 93
- Bazılarımız, diyorum diye devam babası, artan bir vurguyla, '' ağır giden arabalardır, bazılarımız da hızlı giden arabalar. Tutkularımız, atlardır; hem de azgın hayvanlar! '' Sayfa: 129
- '' Denizin gelgiti insanı beklemez '' der atalar sözü. Ama bütün insanların gelgiti beklemeleri gerekir. Sayfa:167