- Bir bilim inşam para kazanır ya da kazanmayabilir; ama kazandığında, kazanmadığında olduğundan daha fazla bir saygı görmediğine şüphe yoktur.
- Can sıkıntısına yol açan etkenlerden birisi, şimdinin amaçsızlığı ya da çaresizliği nedeniyle atıl bir durumdayken, kaçınılmaz olarak düşünülen güzel anılarla bu durum arasındaki aykırılıktır.
- Can sıkıntısının karşıtı ise, haz değil heyecandır.
- Sosyal basamaklar yükseldikçe heyecan isteği daha fazla şiddetlenir. Yeterince parası olanlar, durmadan bir yerden bir yere gider, neşeyi, dansı ve içkiyi de yanlarında götürürler ama nedense, gittikleri her yerde, daha fazla heyecan ararlar.
- Can sıkıntısı ahlâkçılar için de önemli bir sorundur, çünkü insanoğlunun işlediği günahların en azından yarısının amacı, can sıkıntısından kurtulmaktır. Ne var ki can sıkıntısı tamamen kötü bir şey değildir.
- İleri toplumlarda bugün rastlanan en tehlikeli yorgunluk şekli, sinirsel yorgunluktur. Ne gariptir ki bu yorgunluk türü hali vakti yerinde olanlar arasında daha çok göze çarpıyor ve bu yorgunluğa gündelikçilerde, işadamları ile fikir işçilerinden daha az rastlanıyor.
- Farkına varmadığımız yorgunluk nedenlerinden birisi de yabancılarla sık karşılaşmamızdır. İnsanda da, tıpkı öbür yaratıklar gibi, kendi türünden olan yabancıları dost ya da düşman olarak değerlendirme içgüdüsü vardır.
- insanların çoğu, düşüncelerini kontrol etmekte yetersizdir. Yani, henüz herhangi bir şey yapamayacakları aşamada, kaygı verici konulan düşünmemeyi beceremezler.
- Endişe de bir korku biçimidir ve bütün korku biçimleri yorgunluk yapar. Korku duymayan birisi, fazla günlük yorgunluk duymaz.
- Cesaret arttıkça endişe azalacak ve böylece yorgunluk da azalacaktır, çünkü günümüzde kadın erkek herkesin sinirsel yorgunluğu, aslında büyük ölçüde, bilinçli ya da bilinçsiz korkularından ileri gelmektedir.