- ?Onu Ares 4?le kurtarabiliriz. Bu çok riskli. Bu fikri Ares 4 mürettebatıyla paylaştık. Bunu yapmayı istemeyi bırak, şimdi ille de yapalım diye bize baskı yapıyorlar.? ?Doğal olarak,? dedi Teddy. ?Astronotlar doğuştan çılgınlar. Hem de gerçekten asiller. (77)
- Fakat bir şeyi bilmekle, onu birinci elden tecrübe etmek arasında fark var. (90)
- Günün geri kalanını aracın içini kırıp dökmekle geçirdim. Basınç kompartımanı karbon bileşiklerinden yapılma. Onun hemen içinde de yalıtım bulunuyor. Yalıtımın etrafında da sert plastik var. Plastikleri çıkarmak için ileri teknoloji bir metot kullandım (çekiç), ardından sert köpük yalıtımı büyük bir dikkatle söktüm (yine çekiç). (91)
- ?En büyük tehlike umudunu kaybetmesi. Eğer hayatta kalma imkânı olmadığı sonucuna varırsa, çabalamayı bırakacaktır.? (107)
- ?İnsanlar ölümle yüzleştiklerinde, seslerini duyurmak isterler. Tek başına ölmek istemezler. (107)
- Bir pusula yapmayı düşündüm. Aracın içinde yeteri kadar elektrik ve sağlık çantasında iğneler var. Tek bir sorun çıktı: Mars?ın manyetik alanı yok. (115)
- Var ya, özlüyorum onları. Tanrım, onlarla beş dakika daha konuşabilmek için neler vermezdim... (117)
- Ölebilirim fakat söylemek istediklerimi ileteceğim ulan. (117)
- Laptop anında öldü. Ben daha hava kilidinden adımımı atamadan ekranı karardı. Görünüşe göre ''LCD'deki'' ''L'' ''Liquid'in'' (sıvı) kısaltmasıymış. Sanırım ya dondu ya da buharlaştı. Belki bir tüketici yorumu yazarım. ''Ürünü Mars yüzeyine çıkardım. Çalışmamaya başladı. 0/10.'' (148)
- Bir yerde bir kere mahsul yetiştirdin mi, orayı ?resmi? olarak kolonize etmiş olduğunu söylüyorlar. Yani teknik olarak, ben Mars?ı kolonize ettim. Kapak olsun, Neil Armstrong! (168)