- "İnsanlar tek başlarına hastalık çektikleri ve kendilerini sevecek kimse bulunmadığı için ölürler..."
- "Ne kadar okusa ve düşünse içinde hep boş bir yer kalıyordu, betimlenmemiş ve anlatılmamış bir dünyanın tedirgin bir rüzgar gibi içinden geçtiği o boşluk..."
- Neden dilini koparmadıklarına hayret ediyordu, devletin bir ihmalkarlığı olmalıydı: İnsandaki en tehlikeli şey hiç de cinsel organ değildi, her daim tekdüze, boyun eğen bir gericiydi, ama düşünce -işte o bir fahişeydi, hatta daha da kötüsü: Sürekli kendisine hiç de ihtiyaç duyulmayan yerlerde geziniyor ve beş kuruş ödemeyene veriyordu kendini!
- "ağır ağır sürüklenen bu halkın bilincini besleyen nasıl bir rüyaydı da katlanabiliyordu yazgısına? hakikatle yaşaması imkansızdı, kederinden ölüverirdi kendisine dair hakikati bilse. aslında insanlar akıldan ya da da hakikatten değil, sırf doğdukları için yaşarlar ve kalpleri, çarptığı müddetçe, çaresizliklerini işleyip parçalara böler, kendi de sabırla çalışmaktan cevherini yitirerek viran olur."