- Sen ateş içinde kıvranıyorsun. Halkın soydaşların bütün dünya halkları ve insan nesli ateşten gömlek haline gelmiş şu hayatın içinde kıvranmakta; sense bu sıcaklığı hissetmiyorsun bile! Sen kalkmış cehennem ateşinin ölümden sonra ki azabın dehşetinden dolayı gece gündüz kıvranıyorsun, ağlıyor, sızlıyorsun. Oysa benim derdim bugün bütün insanlığa musallat olmuş beni, seni, onu ve herkesi kuşatmış; içinde kıvranmakta olduğumuz bu ateştir. Ben bu alevleri dindirecek etkenlerin, onu söndürecek suların peşindeyim.
- Ali şöyle buyurur: "Benim düzenimde hiç kimse karıncanın kazandığını ağzından alamaz. Benim düzenimde her insan diğerine eşittir. Eğer; müslümansa imanında, eğer müslüman değilse insanlığında! Her insan Malik katında kardeştir!"
- -Hiç olmazsa, Kur'an'ın şu hükmünü göz önünde bulundurmalısınız: ''Herkes yaptıklarına karşılık rehindir.'' [ Müddessir 38 ]
- Hz. Ali şöyle demektedir: ''Düşman, size hileler ve tuzaklar hazırlıyor, fakat siz tedbir almıyorsunuz. Sizden bölük bölük kaçırıp alıyor fakat siz rahatsız olmuyorsunuz. Düşman, bir dakika bile sizden habersiz olmadığı halde siz, ondan bigane bir şekilde hayatınıza devam ediyorsunuz. Allah'a yemin olsun ki, birbirlerini sevmeyen ve işi birbirinin üzerine atan bir toplum mağlup olur.''
- Kapakları, düşmanın hilesi ve dostun cehaletinden dolayı kapatıldığı günden beri bu kitabın cildi kıymetlendi, metni ve manası ise terk edildi. O zamandan bu yana, aslında okumak manasına gelen Kur'an, okunmaz oldu ve kutsama, teberrük ve menfaat sağlama aracı haline geldi.. Kendisinden fikrî, ruhî, ve içtimaî çareler ve ilaçlar alınmamaya başlandığı günden beri bedensel hastalıklar için bir şifa kaynağı halini aldı. Uyanıkken kendisinden istifade edilmeyince iyi bir uyku için başucuna konulur oldu. Gördüğün gibi bugün ise ölülerin hizmetinde kullanılıyor, ölenlerin ruhuna hediye etmek için okunuyor. Bundan dolayıdır ki, mezarlıklardan Kur'an sesi gelmektedir.
- Günümüzün islama inanma, dünyada egemen dinsizlik ve imansızlık çağında imanını koruma, akide ve amelini sürdürme iddiasında olan, öte yandan müslüman, dindar olma sorumluluğuna sahip çıkan sizlere aile ve çocuklarınızın kurtuluşu için apaçık kuran'la çalışmanız gerektiğini hatırlatıyorum.
- Bu yeni insan, Hindistan'ın ve aynı zamanda Roma'nın deneyini öğrenmiş birisi, iki kanadı olan bir birey ve tümüyle iki boyutun toplamıdır. böyle bir insanın tanımı nasıl olacak ? * gecenin dindarı ve gündüzün aslanı * Ya onun dini ? Demirin, mizanın ve Kitab'ın dinidir.
- Bütün dertler bilgi ve şuurdan kaynaklanmaktadır. Bilmeyen ve görmeyen ne eziyet ne de ızdırap sahibidir. Dünyanın bütün ağırlığını insanın omuzuna yükleyen şuurdur. say.28
- ''Lâ Havle velâ kuvvete illa billah'' anlam dolu bir söz ve devrimci bir slogandır. Ne yazık ki bugün, bir vird şekline dönüşmüştür. Ama dün, Allahtan başka her şeyi herkesi red ediyordu. say.39
- Sevgili Puran'ım Nasılsın? Nasıl gidiyor? Bilahare olması gereken şey oldu. Bu kadar geç ve bu kadar güzel olacağını düşünemezdim! Allah'ı görüyorum. Hissediyorum. Kendi varlığımı, güneşin ışığını ve sıcaklığını, karanlık bir gecede ansızın çakan bir şimşeğin aydınlığını, gecenin sonsuzluğunu, ateşin alevini, gülün kokusunu, aşkı gördüğüm ve hissettiğim gibi açık ve net bir şekilde... Allah'ı... Allah'ın kendisini görebiliyorum... O'nun ellerini omuzlarımda hissedebiliyorum. Omuzlarıma lütuf ve merhametle dokunuyor... Şeyhin ve ...'nın tüm bu düşmanlıkları, tehlikeleri, çirkinlikleri, hıyanetleri, yalanları, alçaklıkları, merhametsizlikleri, utanmazlıkları karşısında... Sermaye, silah ve tespihin karşısında... Baskının ve eşekleştirmenin her zamanki ortaklığı ve işbirliği karşısında... Riyakarlıkları, dalkavuklukları ve aldatmaları için eşeklik, cahillik ve taassubu kullanan bu şerlilere karşı... Arkalarında siyonizmin büyük paraları, emperyalizmin dehaları, CİA ve uluslararası casus şebekeleri olan minberler, mihraplar, binlerce meddah ve vaiz karşısında... Bütün bunlara karşı sadece O, yapayalnız olan beni savunuyor... Gel gör ki nasıl bir himayedir bu! Nasıl bir savunmadır... Puran, ne yaptığını bilmiyor musun? Ne yaptığını görmüyor musun? Ne yapıyor? O'nun rahmet yağmurunun altında yalnız duruyorum ve şiddetinden nefes alamıyorum. İlginç! Allah ne kadar da merhametli, anlayışlı! Planlar kuruyor. Benim hakperestliğimi ve iman gücümü en güçlü, en tehlikeli cephelerin karşısında konumlandırdı. Hepsiyle çatıştım. Elimde hiçbir silahım, hiçbir sermayem, sığınağım, taraftarım ve gücüm olmamasına rağmen. Tüm bu eşitsizlik karşısında mutlak zafer benimdi!