İnsan bilmediği şeyler hakkında daima abartılı düşüncelere kapılır.
Duvarların arkasında büyük, sağır, derin vuruşlarla, denizin ve limanın üzerinde soluk alıp veriyordu yaşam... Ona hem öyle uzak hem öyle yakın...
Özgürlük ve bağımsızlık kaygısı, ancak hala umutla yaşayan bir varlıkta duyulur.
Rus komünizminin tarihi,kendi ilkelerinin yalanlanmasıdır.
İnsan tarihe indirgenince, çıldırmış tarihin gürültü ve kızgınlığına gömülmekten ya da bu tarihe insan mantığının biçimini vermekten başka bir yol seçemez.
Ekonomik yönden, kapitalizm birikim olgusu dolayısıyla ezicidir. Varlığıyla ezer,varlığını artırmak için biriktirir, bir o kadar da kötüye kullanır ve o ölçüde daha çok biriktirir.
Marx'ın önbilimsi düşü, Hegel ya da Nietzsche 'nin önceden bildirdikleri, Tanrı ülkesinin kökü kazandıktan sonra , ussal ya da usdışı ama her iki durumda da yıldırıcı bir devlet çıkarır ortaya.
Bu olur mu,olmaz mı,bilinmez ya,oluncaya dek, insanların tarihi, bir anlamda,birbiri ardından gelen başkaldırıların toplamıdır.
Her şey mutluluğun lehine, bizi budalalığıyla, şiddetiyle kuşatan dünyanın aleyhine.
kafalarında beni suçlu ilan etmişlerdi zaten.. Onlara göre cinayeti tasarlayarak yapmıştım.. Düşüncelerime gömülü olmama karşın, bazen lafa karışacak oluyordum. O zaman avukatım, ?Susun! Davanız için bu daha iyi? diyordu. Benim davamı beni işe karıştırmadan çözümlüyor gibiydiler sanki. Her şey, benim araya girmeme kalmadan geçip gidiyordu.
Doğuş Kökarttı
Mehmet Akif Ersoy
Tess Gerritsen
Cemalnur Sargut (Cemâlnur Sargut)
Sadık Yalsızuçanlar
Dean R. Koontz
Doğan Yurdakul
Mehmet Eroğlu
Senai Demirci
Mustafa İslamoğlu