- Kalbimi dinliyordum. Bu kadar uzun zamandan beri bana yoldaşlık eden bu gürültünün kesilebileceğini aklım almıyordu.
- "Fakat herkes bilir ki hayat, yasamak zahmetine değmeyen bir şeydir. Aslında otuz ya da yetmiş yaşında ölmenin önemli olmadığını bilmez değilim; çünkü her iki durumda da gayet doğal olarak başka erkeklerle başka kadınlar yine yaşayacaklar ve bu, binlerce yıldır devam edecektir."
- İki saattir gün artık ilerlemiyor gibiydi; iki saattir gün, erimiş ve kaynayan bir maden denizine demir atmıştı sanki.
- İnsan bilmediği şeyler hakkında daima abartılı düşüncelere kapılır.
- Ben yarım yamalak dinlediğim bir adamı başımdan savmak istedim mi, ona hak veriyormuş gibi yaparım, bu sefer de öyle yaptım.
- ...tek söz etmeden geçirdiğimiz bu gece, aramızdaki samimiyeti arttırmıştı sanki.
- Benim de herkes gibi, tamamen herkes gibi olduğumu söylemek istiyordum ona. Ama aslında bütün bu sözlerin pek de fazla bir önemi yoktu, ben de üşenerek bunları söylemekten vazgeçtim.
- Benim de herkes gibi, tamamen herkes gibi olduğumu söylemek istiyordum ona. Ama aslında bütün bu sözlerin pek de fazla bir önemi yoktu, ben de üşenerek bunları söylemekten vazgeçtim.
- Önceden de haklıydım, şimdi de haklıydım, hep haklı olacaktım. Şimdiye kadar bu şekilde yaşamıştım. Şimdiden sonrada bu şekilde yaşayabilirdim.
- Mavili beyazlı gökle bu renklerin biteviyeliği -yarık asfaltın yapışkan karanlığı, elbiselerin donuk karanlığı, arabanın cilalı karanlığı- arasında biraz sersemlemiş gibiydim.