- "İnsan her gün sevincini ele geçirmek zorundaydı..."
- Daha uzun ya da kısa süre mutlu yaşanmaz. Mutlu olunur.! Bir nokta..! Ve ölüm de hiçbir şeyi engellemez, o da bir mutluluk kazasıdır bu durumda...
- Kimi zaman bir saati eline alıyor, akrebin bir rakamdan öbürüne geçişine bakıyor ve beş dakikaların kendisine sonsuz gibi gelmesine hayran kalıyordu...
- Şimdi zamanım olsaydı?. Kendimi oluruna bırakmaktan başka bir şey yapmazdım. Bu durumda başıma gelen her şey, bir çakıl taşı üzerindeki yağmur gibi bir şey olurdu. Yağmur, taşı serinletir, ne güzel. Bir başka günse güneşten yanar taş. Mutluluğu tam olarak böyle bir şey gibi düşündüm...
- Dünya her zaman ancak bir şey söyler: Önce hoşa gider, sonra bıktırır...
- Yaşamıma ve onun gizli rengine baktığımda içimde gözyaşı titreşimi gibi bir şey oluşuyor. Şu gökyüzü gibi. Aynı anda hem yağmurlu hem güneşli, hem öğle üstü hem gece yarısı...
- İçinde öyle çok şeye sahipsin ki , hepsinden soylusu da, mutluluk duygusu taşıyorsun. Yalnızca bir erkeğin yaşamını bekleme. Onca kadın bunun için yanılıyor. Sen yaşamı bizzat kendinde ara...
- İnsanüstü mutluluk bir yana, günlerin eğri çizgisi dışında sonsuzluk diye bir şey görmüyordu. Mutluluk insaniydi, sonsuzluksa gündelik. Her şey küçülmeyi bilmekte, güneşlerin ritmini umudumuzun eğri çizgisine bağlamak yerine, kalbini onlarla düzenlemekteydi...
- Gözlerimi sevinçle dolduruyorsun ve bu sevincin yüreğimde tuttuğu yeri bilemezsin...
- "Bir adam her zaman gövdesinin gereksinimleriyle ruhunun istekleri arasında sağlayabildiği dengeyle değerlendirilir..."