- ''Geri dönen kişi asla terk etmemiştir.''
- Bütün aşk hikayeleri hayal kırıklığı hikayeleridir? Aşık olmak, sahip olduğunuzu bilmediğiniz bir hayal kırıklığının hatırlatılmasıdır (kişinin şekillenmiş hayal kırıklıkları ve kişinin bu hayal kırıklıklarını iyileştirme çabasıdır). [?] Garip bir şekilde, birini bekliyordunuz ancak o gelene kadar kim olduğunu bilmiyordunuz. Hayatınızda eksik bir şeylerin olduğunun farkında olun ya da olmayın, istediğiniz kişiyle tanıştığınızda bu eksikliğin farkına varırsınız. Psikanalizin bu aşk hikayesine ekleyeceği, aşık olduğunuz kişinin gerçekten hayalinizdeki erkek veya kadın olup olmadığı hakkındadır. Onlarla tanışmadan önce onları hayal ettiniz, hiçlikten değil; hiçbir şey hiçlikten gelmez, önceki deneyimlerinizden geldiler; hem gerçek hem de hayal edilenlerdi. Onları öyle bir kesinlikle tanıyorsunuz ki, çünkü halihazırda belirli bir hisle tanıyordunuz onları ve tam olarak onları beklediğiniz için onları tanıyormuş gibi hissediyorsunuz; yine de sizin için oldukça yabancılar. Onlar, aşina olduğunuz yabancı bedenler.
- ?Hayalinizdeki insanla tanışmayı ne kadar hayal ve umut etseniz de, onlarla tanıştığınız anda onları özlemeye başlarsınız. Görünen o ki, bir objenin yokluğunu hissetmek için onun varlığı gereklidir. Buluşmadan önceki bir tür özlemdir bu, ancak onların yokluğundaki hayal kırıklıklarınızı tam olarak hissetmek istiyorsanız, onlarla tanışmak zorundasınız. [?] Aşık olmak, tutkunuzu bulmak; hakkında ya da tarafından farkına varmadan hayal kırıklıkları yaşadığınız şeyleri konumlama, resimleme, temsil etme çabasıdır.?
- ?Bütün aşk hikayeleri hayal kırıklığı hikayeleridir? Aşık olmak, sahip olduğunuzu bilmediğiniz bir hayal kırıklığının hatırlatılmasıdır.?
- Kendimizi insanların zihinlerinde tutmak için çok uğraşırız; tabii ki daha az çekici olan bazı versiyonlarımızın başkalarının zihnine girmemesi için de. Ama gene de karşılaştığımız herkes, biz beğenelim beğenmeyelim, bizi icat eder.
- Abartma ilk ağızda ciddiye alınmanın bir yoludur; sonra, insan abarttığı için görmezden gelinir. Yani mesele şu: garantili biçimde sadakatsiz olanlar, bir görünmezlik krizinden mustariptirler.
- Eğer hayata bir başkasının vücudunun parçası olarak başlıyorsanız, bağımsızlığınız bir uzvun koparılmasıdır. Çift olmak bize aynı zamanda bir başkası olduğumuzu, biriyle tek parça olduğumuzu hatırlatır, bizi yeniden buna ikna eder. Aşık olan (ya da yasta olan) herkesin bildiği gibi, kibarca ayrılık denilen şey aslında bir uzvun koparılmasıdır. Büyümek hayali bir uzuv haline gelmektir; aşık olmak bir uzuv edinmektir.?
- İçin için hep ne kadar kötü olabileceğimizi görmek isteriz, ama sonunda gördüğümüz, kötü olmakta ne kadar iyi olduğumuzdur. Don Juan hiç değilse vicdan sahibiydi.
- Hep aynı kalmak isteriz ve hep farklı bir şeye dönüşüyoruz. Kendimizi herkesten daha iyi aldatmamız gerek çünkü en korktuğumuz sadakatsizlik değişim. Gözlerimiz kapalı kendimizden önde gidiyoruz; sanki ölüm orada, bizi hayal kırıklığına uğratmak üzere bekliyormuş gibi.
- TEKEŞLİLİK en iyi haliyle, beraber ölünecek birini bulma dileğidir; en kötü haliyle ise hayatta olmanın dehşetlerine bir şifa. Bu ikisi sık sık karıştırılıyor.