Sevgili!.. kapına geldik;aşkı öğret bize;ve aşkını ver yüreklerimize. bir nihanice gamzene gamzede aşıkların adına...hani uykuya dalınca kenti ve yalnız başına kalınca kendi...hani yalnız gecelerde konuşmadan kalınca dilleri ve hal üzre gönüller anlar olunca bütün dilleri...vicdan sesinden bizar kürek mahkumlarınca,hani aşıkların hasreti özlemle karınca...hani gurbetin ucunda gönlüme gömen de seni,hani sen gurbet gurbet gönlüme gömende...güneş ve ay nurunu aşkından alırken;güneşin ışığı aya vurur gibi aşığı aydınlatırken...gel ey sevgili bir huzmecik bahşeyle asi aciz üftadene ve umut ver peykin olmaya teşne kem zerrene.aşkları unutan bendene aşkını unutturma!... herşey sen olsun şu dünyada ve olmasın sen olmayan dünya da...!
Diğer İskender Pala Sözleri ve Alıntıları
"Bir şeyi çok umut etmek, umuda köle olmaktır."
Ve unutma, her şafak, elinde fenerle gelen bir hırsız gibidir, ömürleri çalıp götürür. Uyanık dur!.
Burası kalbinin en değerli yeridir. Burada siyah bir nokta vardır. Canın canı, sevenin cananı buradadır. O nokta, kurumuş bir damla kandan ibarettir. Adına sevda denir, siyaha çalan rengi yüzünden ona sevda derler. Bütün tecelli denizleri, bütün aşk ve ihtiras fırtınaları işte o bir damla kanın içinde dalgalanıp çırpınır. Aşırı sevgi bu damlayı tahrip edip dağıtırsa parçaları bütün vücuda dağılır.
Ve unutma, her şafak, elinde fenerle gelen bir hırsız gibidir, ömürleri çalıp götürür. Uyanık dur!.
"Ey yolcu, sevgiye yürü,ta ki hakikate eresin!"
Sebep neydi, bütün varlığımın kendisiyle ayakta durduğunu bildiğim, hayatımın en değerli parçasıyla bir göz yumup açıncaya kadar neden ayrılıvermiştik?
Hatıraları unutmak olanaksızsa; hatıralarda unutulmak kader olur.
Ecel geldiğinde terk edecek ne kadar az şey var ise "Lebbeyk" diyerek ölüme o derece çok kucak açılabilir.
Varlığınız çoğaldığı oranda onu hayır yolunda azaltınız ki yolculuklarınız kolay olsun!...
Çokluğun derdi elbet çok olur; yokluk kapısında nefis de yok olur.
Yunus ne güzel söylemiş: "Bunca varlık var iken gitmez gönül darlığı"
Her şey zıddıyla kaimdir, o halde varlık da elbette yoklukla ölçülecektir.
Varlık çoğaldıkça burada keder, ötede sorgu çoğalacak; varlıktan geçtikçe keder de sual de yok olacaktır.
Fuzulî Mecnun'u Hakk'a erdirirken ona şöyle dedirtir:
Kurtar beni ıztırâb-ı gâmdan
Ver müjde vücûduma ademden
--------------------------
Gerçek mutluluk için arada sırada kederlenmek, hayatın hasılatını toplamak adına zaman zaman azaba uğramak, zorluklara maruz kalmak...
Ezel ile ebed arasında nefis ile ruhun, günah ile sevabın amansız mücadelesi...
İşte yolcunun asıl kimliğini oluşturan, hayat kütüğüne ne sıfatla kaydolunacağını gösteren mihenk...
Kimisi bilmem der, bilir; kimisi bilir bilmezlenir. Kimisi bilmediğini bilmez, bilirim der; kimisi bildiğini bilmiyor zanneder. Bilmemeyi bilmekle, bildiğini bilmemek aynı değildir. Kurtulanlar, bilmediğini bilenlerle bildiğini bilmeyenlerdir. Onlar birbirini bilir, birbirinden bilir, birbiriyle bilir. Ben dahi bildim, çünkü aşk işinde âşıkın mâşuka vuslatı cümle âşıklara âşikâr olur.
J. G. Ballard
Marguerite Duras
İvan Aleksandroviç Gonçarov
Nora Roberts
Ahmet Şerif İzgören
Cahit Zarifoğlu
Gabriel Garcia Marquez
Anthony Burgess
Slavoj Zizek