Saat sekizde çay ve hastane artıkları verilen b - AlıntıSöz

Saat sekizde çay ve hastane artıkları verilen bodrum katındaki bir odaya gittik. Artıklar, anlatılmaz bir karışıklık içinde bir tepsiye yığılmıştı. Ekmek parçaları, topak topak yağlar, yine yağlı domuz eti, kızarmış etlerin derileri kısacası önümüze sürülen bu yiyecekler çeşit çeşit ve çoğu bulaşıcı olan hastalıklardan acı çeken kişilerin yiyemedikleri artıklardı. Çalışanlar bu süprüntülerin içine ellerini daldırarak ayıklamaya başladılar. Parçaları gözden geçiriyor, özenle bakıyor, beğenmediklerini bir kıyıya bırakıp, beğendiklerini mideye indiriyorlardı. İç açıcı bir görüntü değildi bu, domuzlar bile kendilerine verileni yerken bundan daha pis bir biçimde davranamazlardı. Fakat açtı garipler. Yabani hayvanlardan farksızdı artıklara saldırıları. Yiyemeyecek duruma geldikleri zaman, geri kalanları mendillerinin içine doldurup, çıkınlarını gömleklerinin içine sakladılar.

Diğer Jack London Sözleri ve Alıntıları