Okuduğum en samimi önsöz.. Babamın on birinci ve en son çocuğuyum. Her bir evladı için siyah kaplı bir okul defteri almış ve bu defterlere, her bir çocuğunun doğumundan itibaren hastalıklarını, okula başlamalarını ve onlarla yaşadığı gülünç olayları kaydetmiş. Evlenen her çocuğuna kendi defterini verir ve, Artık sen kendi çocukların için defter tut, derdi. Benim siyah kaplı defterimin üstüne kırnuzı bir etiket yapıştırılmış ve üstüne 11 Doğan Cüceloğlu yazılmış. Defterimin ancak on sayfası dolu. En küçük olmanın kaderi bu olsa gerek. Doğum tarihim yazılmış. Aylar sonra, 5-3-939 tarihini düştüğü sayfaya şunlan yazmiş: · · ''Yürür, gezer, gendi gendine oynar. Kimseye yük olmaz. Ben hatırasını yazarken defteri okşar. Donuna işemiş. Ayakkabısının teki ile donu yok. 'Hani bülük?' derim; 'Eh, eh,' diye gösterir. Hiç darılmaya gelmez. Kötülükten almaz, eyiliği sever. 'Anne, anne,' deyişi pek sevimli. Ben hatırasını yazarken bana üzüm veriyor. Uğurlu evlat. Her namazından sonra ettiği duada, vatanın selametini ve Türk ordusunun muzaffer çıkmasını, evlatlarının hayrını dilediği kadar dilerdi. Zorba filmini gördüğüm zaman, babamı daha iyi anladım. Akdeniz insanı. Keşfedilmemiş şair. Keşfedilmemiş müzisyen. Dünyaya merhabayı hiç bırakmayan ve yaşlanmayan iç ço· cuk; gönül adamı... Babamı anlayınca kendimi daha iyi anladım. Mustafa Sami Cüceloglu.. Sevgili babam, bu benim sekizinci kitabım. İlk kitabımı anneme sundum. İkinci kitabım sana sunulmalıydı! Olmadı! Sana kızgındım! Doğumumdan altmış dört yıl ve yedi kitap yazdıktan sonra, yazdığını bu sekizinci kitabı şimdi boynum bükük ve mahcup sana sunuyorum. Babalık zormuş, babam. Hele senin zamanında, kıtlık ve savaş içinde. Ben üç çocuğumdan hiçbirine günlük tutmadım. Gönlüm ve aklım ermedi; kıt kaldım. Şimdi anladım senin zenginliğini. Ruhun şad olsun, sevgili babam!
Diğer Doğan Cüceloğlu Sözleri ve Alıntıları
- "Seni diğerlerinden farksız yapmaya tüm gücüyle gece gündüz çalışan bir dünyada kendin olarak kalabilmek, dünyanın en zor savaşını vermek demektir. Bu savaş başladı mı artık hiç bitmez."
- ''Mış gibi yaşam, içinde olanlar kendi varoluşlarınıyaşamıyorlar''
- Bence siz, hangi soruları soracağınızı bilmeden, soramadığınız soruların cevaplarını arıyorsunuz.
- Kişinin huzursuzluğu, mutsuzluğu, gerginliği, sıkıntısı, depresyonu onu uyandırmaya çalışan önemli dostlarıdır.
- "Seni diğerlerinden farksız yapmaya tüm gücüyle gece gündüz çalışan bir dünyada kendin olarak kalabilmek, dünyanın en zor savaşını vermek demektir. Bu savaş başladı mı artık hiç bitmez."
- ''Mış gibi yaşam, içinde olanlar kendi varoluşlarınıyaşamıyorlar''
- Bence siz, hangi soruları soracağınızı bilmeden, soramadığınız soruların cevaplarını arıyorsunuz.
- Kişinin huzursuzluğu, mutsuzluğu, gerginliği, sıkıntısı, depresyonu onu uyandırmaya çalışan önemli dostlarıdır.
- Bir insanın niyeti, o kişinin içinde bulunduğu ortamı nasıl algılayacağını, o ortamda bilincini nasıl organize edeceğini belirleyen en önemli etkendir.
- Okumak özgürleştirici ise,okumayan kişi de özgürlüğünü istemeyen kişi oluyor.