Mary Boleyn, on dört yaşında, masum bir kız olarak kraliyet sarayına geldiğinde VIII. Henry'nin gözlerini kamaştırır. Gördüğü ilgiyle tüm varlığı alt üst olan Mary, hem altın prensine aşık olur, hem de gayrıresmi kraliçe olarak her geçen gün artan rolüne. Ancak öyle bir an gelir ki, kralın kendisine olan ilgisi gittikçe sönmeye başladığında, ihtiraslı planlar yapmakta olan ailesinin piyonuna dönüştüğünü fark eder ve en yakın arkadaşından uzaklaşmaya ve rekabat etmeye zorlanır, kızkardeşi Anne Boleyn'den. İşler iyice çığrından çıktığında ailesine ve kralına baş kaldırması gerektiğinin farkına varır ve kaderinin iplerini kendi eline alır
Diğer Philippa Gregory Sözleri ve Alıntıları
 "Sadece özgür olmak istiyorum," dedim. "Kimsenin bir şeyi olmak istemiyorum." "Sadece özgür olmak istiyorum," dedim. "Kimsenin bir şeyi olmak istemiyorum."
 "Ama bu dünyada hepimiz yapmamız gerekeni yapıyoruz, Robert. Elimizden gelenin en iyisini. Bazen maskeler takıyoruz, bazen kendimiz olabiliyoruz, bazen maskeler gerçek yüzlerden daha gerçek oluyor." "Ama bu dünyada hepimiz yapmamız gerekeni yapıyoruz, Robert. Elimizden gelenin en iyisini. Bazen maskeler takıyoruz, bazen kendimiz olabiliyoruz, bazen maskeler gerçek yüzlerden daha gerçek oluyor."
 "Bilginin peÅŸinde olanlar her zaman tehlikededir." "Bilginin peÅŸinde olanlar her zaman tehlikededir."
 Azizlerin kanı diye domuz kanı verdiklerini, kutsal suyu nehirden aldıklarını gördüm. Kilise öğretilerinin yarısı insanları gütmek, yarısı da korkutup sindirmek için. Azizlerin kanı diye domuz kanı verdiklerini, kutsal suyu nehirden aldıklarını gördüm. Kilise öğretilerinin yarısı insanları gütmek, yarısı da korkutup sindirmek için.
 Şüphe duyan bir koca her zaman tehlikelidir. Şüphe duyan bir kralsa çok daha tehlikelidir. Şüphe duyan bir koca her zaman tehlikelidir. Şüphe duyan bir kralsa çok daha tehlikelidir.
 Ailem hayatını yerlere sererek sana hizmet ediyor, diye yapıştırdı Anne. Sen ve kız kardeşin serildi gerçekten, diye araya girdi Henry?nin soytarısı kılıç gibi keskin zekasıyla. Herkes kahkaha patlattı. Ailem hayatını yerlere sererek sana hizmet ediyor, diye yapıştırdı Anne. Sen ve kız kardeşin serildi gerçekten, diye araya girdi Henry?nin soytarısı kılıç gibi keskin zekasıyla. Herkes kahkaha patlattı.
 Onu bu halde görenler yirmi yedi sene kocasını sadakatle seven ve dudakları onun adıyla ölen bir kadının değil, kralın en büyük düşmanının öldüğünü sanırdı. Hemen eğlenceler düzenleyen uşağını çağırttı ve alelacele bir ziyafet düzenlenmesini emredip akşama eğlence yapılacağını ve dans edileceğini ilan etti. (8.Henry'nin eski karısının öldüğünü duyduğundaki davranışı) Onu bu halde görenler yirmi yedi sene kocasını sadakatle seven ve dudakları onun adıyla ölen bir kadının değil, kralın en büyük düşmanının öldüğünü sanırdı. Hemen eğlenceler düzenleyen uşağını çağırttı ve alelacele bir ziyafet düzenlenmesini emredip akşama eğlence yapılacağını ve dans edileceğini ilan etti. (8.Henry'nin eski karısının öldüğünü duyduğundaki davranışı)
 Artık halk, kralın minik ve şişko; bir şehrin küçük değersiz başkanından öte bir şey olmadığını, kendi küpünü doldurmaktan başka bir şey düşünmediğini ve şimdi arzuları, hırsları olan, aç gözlü karnının doyurulmasını bekleyen bir kadınla evlendiğinin farkındaydılar. Artık halk, kralın minik ve şişko; bir şehrin küçük değersiz başkanından öte bir şey olmadığını, kendi küpünü doldurmaktan başka bir şey düşünmediğini ve şimdi arzuları, hırsları olan, aç gözlü karnının doyurulmasını bekleyen bir kadınla evlendiğinin farkındaydılar.
 Henry hep onun tatlı, cazibeli ve cilveli tarafını gördü. Sekiz aylık hamileyken bile Anne bir erkeğin nefesini kesebilecek biçimde göz süzebiliyordu. Onu Henry?yle konuşurken izlediğimde bir hareketinin, vücudunun her hücresinin kralı eğlendirmeye adandığını görebiliyordum. Henry hep onun tatlı, cazibeli ve cilveli tarafını gördü. Sekiz aylık hamileyken bile Anne bir erkeğin nefesini kesebilecek biçimde göz süzebiliyordu. Onu Henry?yle konuşurken izlediğimde bir hareketinin, vücudunun her hücresinin kralı eğlendirmeye adandığını görebiliyordum.
 Saraydaki bu hayat bırak genç bir erkeği, bir azizi bile yoldan çıkarır. Saraydaki bu hayat bırak genç bir erkeği, bir azizi bile yoldan çıkarır.
 Cesare Pavese
 Cesare Pavese Halil Cibran
 Halil Cibran Yunus Emre
 Yunus Emre Jean-Christophe Grangé
 Jean-Christophe Grangé Dido Sotiriyu (Dido Sotiriu)
 Dido Sotiriyu (Dido Sotiriu) Jean Genet
 Jean Genet Victor Hugo
 Victor Hugo Ursula K. Le Guin
 Ursula K. Le Guin Mehmet EroÄŸlu
 Mehmet EroÄŸlu Platon (Eflatun)
 Platon (Eflatun)