Latince kökenli bütün dillerde merhamet, şevkat anlamına gelen compassion, ile anlamına gelen ön ekle (com-) acı çekmek anlamına gelen kökün (geç dönem Latincesinde passio) birleşmesinden türetilir. Başka dillerde ise -Çekçe, Lehçe, Almanca ve İsveççe, örneğin- aynı sözcük yukarıdakinin eşdeğerlisi bir örnekle onun ardına getirilmiş, duygu anlamına gelen bir sözcüğün birleşmesiyle oluşturulur. (Çekçede soucit; Lehçede wspót-czucie; Almancada mit-gefühl; İsveççede med-kânsla.) Latince kökenli dillerde compassion şu anlama gelir. Başkaları acı çekerken insan hiçbir şey olmuyormuş gibi durup seyredemez ya da yüreklerimiz acı çekenlerin yanındadır. Aşağı yukarı aynı sözcük anlamını taşıyan pity(acıma) -Fransızca pitie; İtalyancada pietâ; vb.- acı çekenin acısına adeta lütfedermişçesine eğildiğimizi ima eder. Bir kadına acımak bizim ondan daha iyi durumda olduğumuz, onun düzeyine indiğimiz, gönül indirdiğimiz anlamına gelir. Compassion sözcüğünün genellikle kuşku uyandırması da bu yüzdendir işte; aşkla uzaktam yakından ilgisi olmayan, ikinci sınıf, değersiz kabul edilen bir duyguyu anlatmaya yarar bu sözcük. Birisine merhamet duyarak sevmek gerçekten sevmek değildir.
Diğer Milan Kundera Sözleri ve Alıntıları
- Yalnızlık: Bakışlardan kurtulmanın tatlı rahatlığı.
- Güçlüler güçsüzleri incitemeyecek kadar güçsüz olunca, güçsüzler çekip gidecek kadar güçlü olmak zorundaydılar.
- "Sein" sözcüğü Almancada iki anlama gelir.
"Var olmak" ve "onun olmak". - "Hepimiz unutmak için hızlanır, hatırlamak için yavaşlarız!"
- ''İnsanların yüzüne karşı gerçeği söylemekte ısrar edersen onları ciddiye alıyorsun demektir. Bu kadar önemsiz bir şeyi ciddiye almak ise insanın tüm ciddiyetini kaybetmesi demektir.''
- Belki de sevemememizin nedeni çok sevmek istememiz, yani karşımızdaki kişiden hiçbir istekte bulunmaksızın, ondan onunla birlikte olmaktan başka bir şey istemeksizin kendimizi ona verecek yerde ondan bir şey (aşk) talep etmemizdir.
- canına bile kıyamazdı, çünkü ihanet olurdu bu, beklemeyi reddetmek, sabrını yitirmek anlamına gelirdi. s.9
- ''Karşılaştırma fırsatı olmadığı için hangi kararın daha iyi olduğunu sınamanın bir yolu yok. Olaylar nasıl gelişirse öyle yaşıyoruz, önceden uyarılmaksızın, rolünü ezberlemeden sahneye çıkan bir tiyatro oyuncusu gibi. Yaşam öncesi ilk prova yaşamın ta kendisiyse, ne değeri olabilir yaşamanın?''
- "Ama insanlar birbirlerini sık sık görünce tanıdıklarını sanıyorlar"
- Tanrı onları ortadan ikiye ayırıncaya kadar bütün insanlar hermafroditti, o zamandan beri bu yarılar birbirini arayarak dünyanın dört bir bucağında gezinip durdular. Aşk kaybettiğimiz yarıyı özleyişimizdir işte.