Her seferinde, numarayı çevirir, düşmesini bekler (bazıları zor; ancak birkaç çevirişte düşer), ilk zil sesi bitince de telefonu kapatırsın. Sonra Yok dersin - sonra, O da yok- sonra işte o da- hep, Yok dersin. Dostlarınla dolu bir gün geçirirsin.
Diğer Oruç Aruoba Sözleri ve Alıntıları
Bir kopuş noktası gelir hep - bir nokta gelir, bakarız, zaten değişmiş ilişki; öteki, ötekiler, yabancıdan da beter olmuşlar bizim için...
"Senin ile birlikte yapacağımız -yapacağımızı düşündüğümüz; birbirimize yapacağımızı söylediğimiz- ne çok şeyi yapamadık: bu da, herhalde, ilişkinin bir gereği:- Olanaksızlıklarımız da katılır ilişkimize, olanaklarımız kadar-"
"Yaşam, belki kavranınca uzak, anlaşılınca yakındır.ya da tersi..."
özlem her şeyi yakandır. ancak da her şeyi yaktığında özlemdir.
özlem, örneğin işitmeyeceğini bildiğin birine-yalnızca ona;ama kendi kendine-neredesin?diye seslenmendir.
"Her ölüm dünyada bir çatlak açar ? bir boşluk bırakıp gider her kişi: öteki
kişiler de, şimdi, o çatlağı kapatmakla, o boşluğu doldurmakla görevlendirilmiş
hissederler kendilerini.
Oysa, zamanla, çevre dokunun da çatlaması ve boşalmasıyla, o çatlak belirsizöteki
çatlaklardan ayırt edilemez- hale gelecek; o boşluk da, zaten yokolacaktır. Ama
kişiler bunu düşünmezler: uğraşıp dururlar o çatlakla, o boşlukla- ama faydasızdır bu
çaba: çatlak kapanmaz, boşluk dolmaz; uğraşıp durur kişiler, kendileri de birer çatlak,
birer boşluk olana dek ? o zaman da görevi yeni kişiler
devralmış bulacaktır kendilerini...
Oysa önemli olan, çatlağı açıkça görebilmek, boşluğu
olduğu gibi yüklenebilmekti.
Çünkü ölüm, onmaz; yaşam, onarılamazdır."
"Çok yalnız -- kimsesiz-- hissettim kendimi : sana seslendim,ağlayarak--- 'Haydi,çabuk gel' diye-- duydun mu beni?... " dedin.
Ben de sana yolda yazığımı gösterdim; belki de tam sen bana seslenirken yazmıştım bunu: -
Rayda parlayan
Güneş kadar hızla
geliyorum sana
Güneş,tuttu, Ay'ın çevresinden dolaştı ---
"Ben senin sevgilin deÄŸilim" dedin --- Evet:
"Ben senin sevgilin deÄŸilim" dedin,sen bana...
-- Onca ağırlık olmuş yükten sonra,belki de bir hafifleme sağlamalıydı bu söz -- ama şaşıp kaldım, gene de:-
Bütün o olup-bitmişleri,gelip-gitmeleri,alış-verişi,yaşanmışları,paylaşılmışları,çekilmişleri,yok mu sayacaktık,şimdi ?!...
"Bir yeni yolun başında duran kişi,
henüz hiçbir şey bilmiyordur: Ufku,
birkaç adım ötedeki ilk dönemece kadar,
ilk yol- ayrımına kadar uzanır ancak
- ama bir ÅŸeyden emindir."
Yürüyeceğinden..
Bir kopuş noktası gelir hep - bir nokta gelir, bakarız, zaten değişmiş ilişki; öteki, ötekiler, yabancıdan da beter olmuşlar bizim için...
Gabriel Garcia Marquez
168 BeÄŸeni
Jack London
97 BeÄŸeni
Platon (Eflatun)
48 BeÄŸeni
Küçük İskender (Derman İskender Över)
58 BeÄŸeni
Paulo Coelho
480 BeÄŸeni
Kürşat Başar
118 BeÄŸeni
Paul Auster
77 BeÄŸeni
Vladimir Bartol
19 BeÄŸeni
Åžehbenderzade Filibeli Ahmet Hilmi
18 BeÄŸeni
Ken Grimwood
13 BeÄŸeni