Hayatın özü olarak kabul edilen rekabet, insanları bir ya da en çok iki kuşaktan fazla yaşatmayacak derecede korkunçtur, inatçıdır, gergin kas ve doymaz göz gerektirir. İki kuşaklık bir süre geçtikten sonra asabi yorgunluk, çeşitli kaçış olayları, çalışma kadar zor ve yorucu (çünkü dinlenmek olanaksız olmuştur) zevk peşinde koşmalar gelir; en sonunda da verimsizlik yüzünden stok tükenir. Rekabet, yalnız çalışmayı değil, eğlenceyi de zehir eder. Sinirler için yatıştırıcı olan sakin oyalanmalar can sıkıcı eğlenceler gibi görünür. Durmadan artan bir hız ve hareket zorunluluğu ortaya çıkar ki, bunun da sonu uyuşturucu kullanmak ve ani çöküştür. Hastalığın tedavisi, amacı bakımından ölçülü bir hayatta, makul ve sakin zevklerin rolünü kabul etmekle mümkündür.
Diğer Bertrand Russell Sözleri ve Alıntıları
- ...bütün savaşlar bir yalın iktidar uygulamasıdır. (sayfa 99)
- Gerçekten de başarılı bir politikacı, zaten var olan bir mekanizmayı kullandığı halde, o mekanizmaya eninde sonunda egemen olabilen ve onu kendi iradesine köle edebilen kişidir. (sayfa 43)
- ''Gayet ciddi olarak şunu söylemek isterim ki, modern dünyada ÇALIŞMANIN erdem olduğuna inanma yüzünden çok büyük zararlar doğmaktadır ve mutluluğa giden yol, refaha giden yol, çalışmanın örgütlü bir düzen içinde azaltılmasından geçer.''
- Papa'nın buyruğu üzerine Dünya'nın döndüğünü söyleyen bütün kitaplar yasaklandı ve böylece Kopernikus'un kitapları da ilk kez yasak edilmiş oldu. Galileo Floransa'ya çekildi; orada sessiz sedasız yaşayarak kendisini alt eden düşmanlarını yeniden üzerine bulaştırmaktan dikkatle kaçındı.
- Anlaşmazlıklar yatışmaya başlamıştı ki çiçek aşısının bulunması ortalığın yeniden karışmasına neden oldu. Kilise adamları (ve hekimler), aşıyı «Göklere, hatta Tanrı'nın istemine bir başkaldırma» saydılar; Cambridge Üniversitesi'nde aşıya karşı vaazlar verildi. Montreal'de büyük bir çiçek salgınının baş gösterdiği 1885 yılında bile, kentin Katolik halkı kilisenin de desteği ile aşı olmamakta direndi. Bir Katolik papazı «Çiçek hastalığı salgınına uğramamız geçen yılki karnaval şenliklerinde durmadan yiyip içerek Tanrı'yı gücendirmiş olmamızdandır» diyordu. Kiliseleri çiçek salgınına uğrayan bölgenin tam ortasında bulunan Oblate Papazları, aşıyı lanetlemekte devam ettiler; dinibütünler, Tanrı'ya olan inançlarını çeşitli yollardan gösterecek yürek temizliğine güvenmeye çağrıldılar; kilise hiyerarşisinin de onayı ile tören düzenlendi; dualarda tespih kullanılması, özellikle belirtildi.
- Renk körlüğüne tutulmuş birine çimenin kırmızı değil yeşil olduğunu kanıtlayamayız. Ona, birçok insanın sahip olduğu renk ayırt etme yeteneğinden yoksun olduğunu kanıtlamanın çeşitli yolları vardır; ama değerler konusunda böyle yollar yoktur ve bu alandaki anlaşmazlıklar, renkler konusundaki anlaşmazlıklardan çok daha sık görülür. Değerlerle ilgili farklar konusunda karar vermek için bir yol hayal bile edilemeyeceğine göre, bu farkların nesnel doğruluğa ilişkin bir fark değil, ama bir beğeni farkı olduğu sonucunu benimsemeye zorlandığımız da apaçıktır.
- ...bütün savaşlar bir yalın iktidar uygulamasıdır. (sayfa 99)
- Gerçekten de başarılı bir politikacı, zaten var olan bir mekanizmayı kullandığı halde, o mekanizmaya eninde sonunda egemen olabilen ve onu kendi iradesine köle edebilen kişidir. (sayfa 43)
- ''Gayet ciddi olarak şunu söylemek isterim ki, modern dünyada ÇALIŞMANIN erdem olduğuna inanma yüzünden çok büyük zararlar doğmaktadır ve mutluluğa giden yol, refaha giden yol, çalışmanın örgütlü bir düzen içinde azaltılmasından geçer.''
- Papa'nın buyruğu üzerine Dünya'nın döndüğünü söyleyen bütün kitaplar yasaklandı ve böylece Kopernikus'un kitapları da ilk kez yasak edilmiş oldu. Galileo Floransa'ya çekildi; orada sessiz sedasız yaşayarak kendisini alt eden düşmanlarını yeniden üzerine bulaştırmaktan dikkatle kaçındı.