Fakat bu kitabında Celal Nuri, poligaminin, görücülüğünün, kolay boşanmanın, erkekten kaçmanın şiddetle hazretleri yüzde dokuz kadar faizi caiz görmüş, buna dair aleyhindedir. Halifenin taaddüdü zevcatı menetmeye salahiyetti olduğunu iddia ve mecbur olduğunu ima eder. Çünkü faiz Kur?anda haram olduğu halde ?Halifei İslam hazretleri yüzde dokuz kadar faizi caiz görmüş, buna dair murabaha nizamnamesi kabul edilip devlet resmen faiz alıp vermekte bulunmuş ve bütün bu muamelatta Zatı Samii Meşihatpenahinin imzaları bulunmuştur.? Kur?an-ın açık yasağına karşı duran Halife, elbette ?Kur?an-ı men edercesine tekrih etiği teaddudu zevcat aleyhinde de bir kanun yapabilir.? Halife de, İslamcılar da, Türkçüler de oralarda değildiler. Hepsi için Türk meselesi adeta bir erkek meselesinden ibaretti. Sebilurreşadda Mahmud Esad (efendi hazretleri), ?Meşrutiyetten beri kadın meselesi güya tesettür meselesinden ibaretmiş gibi mütemadiyen bununla iştigal edildiğini ? yazdıktan sonra ilave ediyordu : ?Bunun bir meselei şer?iye olmasına nazaran bu babda muhakemei akliye tarikatına gitmek meseleyi çıkmaz bir yola sokmak demektir. Alelhusus şer?an hallolunmuş bir meseleyi yeniden hal ile uğraşmak tahsilulhasıl kabilinden değil midir? İstihsal edilecek netice eğer şeraite muvafıksa sarf edilen; mesai abesle iştigal olur; eğer muhalifse Allaha ve yevmiahirete inanan hiçbir Müslim ona tabi olmaz. Selameti memleket namına bu meseleyi artık mevzubahis etmekten: vazgeçiniz!? Sebilurreşadm bu makalesine İctihadda cevap vereni Kılıczade Hakkı : ?Ne tuhaftır ki, diyor, bu efendiler sıkışınca selametî memleketi mevzubahis ederler, fakat bunun için hiçbir fiilî teşebbüste bulunmazlar. Bu gibi mebahis geçen muharebeden (Balkan Harbinden) sonra ilk defa mevzubahis edildi. Halbuki iki asırdan beri selâmeti memleketi tehlikeye koyan anasır meyanında kadın meselesi, tesettür meselesi mevcud değildi. Azgınların amalini tervicen padişahlar hal'edeıı, idam eden, memleketi yağma ve hercümerc eden Yeniçeri haydutları zamanında kadınlar en» ziyade tesettür ediyorlardı. Memleket selâmet buldu mu?»
Diğer Peyami Safa Sözleri ve Alıntıları
Bir aralık etrafına ve insanların yüzlerine baktı. Tramvayda hiç kimse gülümsemiyordu. Hepsinde yük taşıyan insanların yorgunluğu ve bezginliği var. Tramvay onları bir tarafa götürmese, hepsi oldukları yerde senelerce kalacaklarmış gibi ezik ve bitik, hepsinde bir bedbinlik. En küçük sebeplerle kavgaya bahane arıyorlar.
Ah, insanlar niçin her şeyi anlayamıyorlar? Beş dakika, on dakika, yarım saat kendilerini unutsalar, kendilerini karşılarındakinin yerine koysalar tam onun gibi -fakat hiç eksiksiz ve tam- onun gibi duysalar, her şey ne kadar yerli yerinde olacak. Hayır! İllâ ki zıddiyetler, öfkeler, yanlış anlaşmalar, kıskançlıklar, inatlar, şüpheler, hâkim olmak arzuları...
Büyük bir hastalık geçirmeyenler, her şeyi anladıklarını iddia edemezler.
Zaman yürümüyor, dakikalar korkunç bir sıkıntı içinde uzuyorlar, hatta dağılıyor, birikmiyor, toplanmıyor ve bir çeyrek saat olamıyorlar.
Denizde, dalgalar arasında boğulacağını anladıktan sonra hiçbir hareket yapmayarak kendilerini suya salıverenler ve felaketi bir an evvel isteyenler gibi kendimi bırakmıştım. Bir şey ümit etmemenin rahatlığından başka barınacak ruhi bir köşem kalmamıştı.
Artık hiçbir şey tahmin edemiyor, hiçbir şey beklemiyordum.
Uyuyamadım, ağrılarım arttı, fakat ruhi azabıma nispetle çok asil, sade ve saf olan et ıstırabımı o gece sevdim.
Ben belki teselli edilmeye muhtacım, fakat bunu istemiyorum, anladın mı? Ben yalan söylenmesini istemiyorum. Hem bu ne budalaca teselli! Aldandığımı anladıktan sonra daha fazla sıkılmayacak mıyım?
Bazen etrafımızda o kadar esrarlı bir hadise olur ki ince teferruatına kadar bunu sezeriz, fakat hiçbir şey idrak etmeyiz; ruhumuzun içinde ikinci bir ruh her şeyi anlar, fakat bize anlatmaz, böyle korkunç işaretlerle bizi muammanın derinliklerine atar ve boğar.
Havuzda yıldızların aksine bakıyoruz; fakat aynı şeyi hissettiğimizden emin olmamak azabı içindeyim.
... ağaçların bile sıhhatine imrenerek yürürdüm.
Lisa Gardner
S. Ahmet Arvasi
Mustafa İslamoğlu
A. Ali Ural
Irvin D. Yalom
Cemil Kavukçu
Mo Yan
Adalet AÄŸaoÄŸlu
Sinan YaÄŸmur
David Safier