Fabrikanın işbaşı sireni her sabah öttüğünde, asık suratlı ve mutsuz insanlar, çok kötü görünen gecekondularından çıkarak koşar adım bu devasa binaya doğru yönelirlerdi. Ayaklarının altında biriken ve yürüyüşlerini güçleştiren çamurlara bile aldırmadan kendilerini kapıdan içeri atarlardı. Her sabah, kaderlerine isyan ederek aynı şeyleri tekrarlarlardı. Fabrikanın içinde büyük homurtalar çıkaran makineler karşılardı onları... Bir de heybetli ve bütün mahalleyi hükmü altına almış olan bacalar... Güneş batmaya başladığı zamanlarda bunun tam tersi yaşanmaya başlardı. Büyük bir iştahla içine aldığı onca insanı yine aynı şekilde dışarı püskürtürdü koca bina... Yağ kokusu ve metal şıkırtısından kurtulan işçiler, sabahkinin tersine, biraz daha mutlu bir şekilde dağılırdı sokaklara... _ İş bitmişti ve artık evlerine döneceklerdi. Bütün hayatları bu fabrikadan ibaret olan işçiler, emeklerini, gençliklerini, sağlıklarını bu gürültülü ve sıkıcı dört duvar arasına hapsetmişlerdi. Ama onlar, iş saati bittiğinde bütün bu kederlerden uzak, yine de mutluydular. Çünkü akşam olmuştur... Ya bir meyhane köşesine gidecekler, ya da evlerine dönüp acılarını unutmak için rahatlayacaklardı.
Diğer Maksim Gorki Sözleri ve Alıntıları
Kız, çile çekmiş insanlara sonradan gelen bir rahatlık havası içinde güzeldi.
''Bazen birisi geçer karşına, bir dünya şey anlatır ama söylediklerinden hiçbir şey anlamazsın; ta ki, onun sözleri arasında, diğer bütün söylediklerini aydınlatıveren basit bir sözcük yakalayana kadar.''
Biz, talihsiz insanlar, her şeyi pek güzel hissederiz de anlatmayı bir türlü beceremeyiz. bu yüzden kendimizden utanç duyar, kendimize kızarız ve yaşam her yandan üstümüze üstümüze gelir; bizi boğar, nefes almaya çalışırız ama, hissedip de anlatamadığımız düşünceler buna meydan vermez.
insan ne şekilde yaşarsa, o şekilde düşünür.
''Ben inanıyorum, bir zaman gelecek ki insanlar birbirlerine değerlendirici gözlerle bakacak, herkes birbirinin gözünde bir yıldız gibi parlayacak. Herkes birbirinin sesini güzel bir müzik gibi dinleyecektir. O gün gelecek.
"Okuma, kavgaları ve gürültüyü önlüyor.İyi bir şey bu.."
"Azıcık mutluluk herkes için iyi olur. Ama hiç kimse azıcık mutluluk istemez. Ve mutluluk ne kadar büyük olursa, değeri de o kadar azalır."
"İnsanların nasıl yaşadığını bilmenin ne gereği var?
Ben nasıl yaşamak gerektiğini öğrenmek isterim."
"-Sık sık gülen insanların içinde daha fazla acı vardır.
- Bunu biliyor musun Andre? "
İnsanların ruhunu öldürüyorlar anne. İşte asıl cinayet bu. Utanılacak bir cinayet...Birtakım silahlar çıkartıyorlar, insanları öldürüyorlar ve bunu yapanlara devlet diyorlar. Evlerine, sosyal statülerine, paralarına hiç bir zarar gelmesin diye garip insanları harcıyorlar. Anlıyorsun beni değil mi anne? Halkın ruhunu kurutuyorlar ve hiç bir şey anlamaz hale getiriyorlar.
Khaled Hosseini
Hakan Günday
Mehmet Deveci
İmam Gazali
Charles Dickens
Yukio MiÅŸima
Jean-Christophe Grangé
Agatha Christie
Christy Brown
Ryunosuke Akutagava