Dervişin biri, aklısıra Ben Allah'ı gördüm! diye iddia eder dururmuş. Bu söz Cüneyd-i Bağdadi'nin kulağına gelince, tebessüm etmiş, Eğer öyle olsaydı demiş; beni gördüğünde ölürdü. Birgün karşılaşmışlar, derviş, Cüneyd'i görür görmez hemen o an ölüvermiş. Yani? Yani, değil küllünü, cüzünü görmeye bile tahammül edememiş. s. 88
Diğer Dücane Cündioğlu Sözleri ve Alıntıları
Bir dağın yer değiştirdiğini duyarsanız inanınız, ancak bir insanın huyunun değiştiğini duyarsanız asla inanmayınız, çünkü insan hep yaratıldığı hal üzeredir.(ss.123)
Kelebeğin mumun ateşinde yanması yanmayı beceremeyenler için bir teselli kaynağı değildir, sadece imrenilesidir.
Isınmak için değil, ışıtmak için yanar kelebekler. Çığlık atmadan sessizce kavrulurlar yarin ateşinde...
Yalnızlık kişinin kendisiyle buluşması... kendisiyle tanışması... kendisini tanıması... Demem o ki yalnızlık kişinin sürülere karşı kendisini koruması, onlardan kaçması değil, bilakis sürülerin içine atılmışken, tam da sürülerin içinde iken kendini farketmesi...
Yalnızlık... ayrılığın yitimi... âdeta vuslat... kişinin kendisine kavuşması... ışkın ve aşkın ta kendisi... bir tür cinnet sayılması da bundan...
Yalnızlık gerçekte bir fiil, bir hareket değil, aksine bir hâl, bir fark etme hâli... bu bakımdan zamanî değil, aksine zamandan hâli...
... unutmamalı ki tek başınalığı başkaları (ağyar), yalnızlığı ise sadece kişinin kendisi (yâr) fark eder.
Bir dağın yer değiştirdiğini duyarsanız inanınız, ancak bir insanın huyunun değiştiğini duyarsanız asla inanmayınız, çünkü insan hep yaratıldığı hal üzeredir.(ss.123)
Kelebeğin mumun ateşinde yanması yanmayı beceremeyenler için bir teselli kaynağı değildir, sadece imrenilesidir.
Isınmak için değil, ışıtmak için yanar kelebekler. Çığlık atmadan sessizce kavrulurlar yarin ateşinde...
Yalnızlık kişinin kendisiyle buluşması... kendisiyle tanışması... kendisini tanıması... Demem o ki yalnızlık kişinin sürülere karşı kendisini koruması, onlardan kaçması değil, bilakis sürülerin içine atılmışken, tam da sürülerin içinde iken kendini farketmesi...
Yalnızlık... ayrılığın yitimi... âdeta vuslat... kişinin kendisine kavuşması... ışkın ve aşkın ta kendisi... bir tür cinnet sayılması da bundan...
William Golding
Kemal Sayar
Mo Yan
Julian Barnes
Celal Şengör
Jean-Jacques Rousseau
Michael Palmer
John Fante
Tahsin Yücel
Bertolt Brecht