Ahmet öğretmenimin bana okunmasını öğrettiği harflerle yazılı kitapları ilerde okuyup anlayabilecek miydim? Kış bitecek, ilkbahardan sonra, o sımsıcak yaz gelecek miydi? Ruhumuz mu kış yaşıyordu, bedenimiz mi?Ulusumuzun ruhundaki bu yabancılaşma nasıl durdurulacaktı? Bu vurgulamayı, betimlemeyi çok sonraları mı ancak yapabilecektim? İlkokuldaki sınıflar niçin soğuktu da, Ahmet öğretmenimin evimizde beni çalıştırdığı oda daha sıcaktı? Oysa ilkokulda da, sobalar gürül gürül yanmaz mıydı? Bu gürül gürül sobalara karşın, içimde bir yer, sürekli titrer miydi? Acaba, çocukta, kavramadan önce, çok gizemli, çok güçlü bir sezme yeteneği mi olurdu? Bu çocuk ilkokula niçin ısınamıyordu? Dersleri çok iyi olduğu halde, bu titreme, bu 'üşüme' nereden, nerelerden kökenleniyordu? Birbirine ok atan iki düşman arasında mıydım? Ortaokulda da, lisede de, üniversitede de genelde, hep böyle olmamış mıydı?
Diğer Nuri Pakdil Sözleri ve Alıntıları
- Gül nevileri de dahil kirlenmeyen çiçek mi kaldı ki!
- Çağın deli gömleğini görüyoruz: Kentin, kendi kendine yabancılaşarak şişen-sarkan cüssesi.
- Irkçı değiliz; çünkü uygarlığımızın özündeki inanç, ırkçılığı kesinlikle reddeder. Irkçılık , Avrupanın, inancımızdaki eşitliğin tüm insanlığa yayılmasını durdurmak; ortak inancın evrensel yurdu içinde birleşmiş ulusumuzu bölmek için yaptığı emperyalist bir girişimin adıdır.
- Tarih Tekbir öğreti
Görmek en büyük yeti - Kutsal inadı olanlar gerekli
Bir kalbi daha olanlar gerekli - Harikadır cümle ilk yazıldığında
Koşmaya başlasın da o zaman gör sen - Sorumlusunuz , bütün yaptıklarınızdan, olanlardan ülkenizde ve ülkeniz olmayan yerlerde, ilginiz ve bilginiz oranında.
- Direniş varoluşun deneyidir
- Hız telaşı tedirgin etti iç sistemimizi. Belki " en iyisi yürüyerek gidilir yaşamaya."
- " Direnç gömleğimi giydim!" sözü "Sürekli okuyorum" anlamına geliyor.