-Ağlama anne. Düşünsene, bu yaşadığımız hayata hayat mı denir? Kırk yaşındasın ve bugüne kadar doğru dürüst yüzün gülmedi. Hep acı çektin. Babamı düşün anne. Çaresizlikten ve âcizlikten her gün döverdi seni. Onu daha iyi anlıyorum, çünkü hiçbir şey yapamamanın verdiği sıkıntıyla böyle davranıyordu. Otuz yıl çalıştığı fabrika bir zamanlar sadece iki tane binaydı. Şimdi koskocaman bir şehir oldu. Fabrikalar insanlar çalıştıkça gelişir ve çoğalır ama insanlar çalıştıkça ölürler...
Diğer Maksim Gorki Sözleri ve Alıntıları
Kız, çile çekmiş insanlara sonradan gelen bir rahatlık havası içinde güzeldi.
''Bazen birisi geçer karşına, bir dünya şey anlatır ama söylediklerinden hiçbir şey anlamazsın; ta ki, onun sözleri arasında, diğer bütün söylediklerini aydınlatıveren basit bir sözcük yakalayana kadar.''
Biz, talihsiz insanlar, her şeyi pek güzel hissederiz de anlatmayı bir türlü beceremeyiz. bu yüzden kendimizden utanç duyar, kendimize kızarız ve yaşam her yandan üstümüze üstümüze gelir; bizi boğar, nefes almaya çalışırız ama, hissedip de anlatamadığımız düşünceler buna meydan vermez.
insan ne şekilde yaşarsa, o şekilde düşünür.
''Ben inanıyorum, bir zaman gelecek ki insanlar birbirlerine değerlendirici gözlerle bakacak, herkes birbirinin gözünde bir yıldız gibi parlayacak. Herkes birbirinin sesini güzel bir müzik gibi dinleyecektir. O gün gelecek.
"Okuma, kavgaları ve gürültüyü önlüyor.İyi bir şey bu.."
"Azıcık mutluluk herkes için iyi olur. Ama hiç kimse azıcık mutluluk istemez. Ve mutluluk ne kadar büyük olursa, değeri de o kadar azalır."
"İnsanların nasıl yaşadığını bilmenin ne gereği var?
Ben nasıl yaşamak gerektiğini öğrenmek isterim."
"-Sık sık gülen insanların içinde daha fazla acı vardır.
- Bunu biliyor musun Andre? "
İnsanların ruhunu öldürüyorlar anne. İşte asıl cinayet bu. Utanılacak bir cinayet...Birtakım silahlar çıkartıyorlar, insanları öldürüyorlar ve bunu yapanlara devlet diyorlar. Evlerine, sosyal statülerine, paralarına hiç bir zarar gelmesin diye garip insanları harcıyorlar. Anlıyorsun beni değil mi anne? Halkın ruhunu kurutuyorlar ve hiç bir şey anlamaz hale getiriyorlar.
Fyodor Mihailoviç Dostoyevski
Gündüz Vassaf
Chris Cleave
J. R. R. Tolkien
Adam Fawer
Yılmaz Erdoğan
John Fante
Christian Jacq
Jose Saramago
Susan Elizabeth Phillips