- (Artık, annemle babam için hayat kolay! Babam altmış yaşına geldi, yine kendine uğraşacak bir şeyler buluyor. İnsanları tedavi edip, köylülere iyilik yapıyor, kafayı çekiyor... Yani senin anlayacağın, yaşıyor! Anneminde durumu iyi: Bütün bir gün çiftlikte çalışır; ahlarla, vahlarla uğraşırken, başını kaşımaya zaman bulamaz. Ben ise...) - (Sen ise?) - (Ben ise düşünüyorum. İşte burada, saman yığının yanında yatıyorum... Vücudumun kapladığı daracık yer, geriye kalan boşluğun, benim bulunmadığım, benimle ilgisi olmayan boşluğun yanında o kadar küçük kalıyor ki! Yaşayabileceğim süre de, benden önce var olan benden sonrada devam edecek olan, sonsuzlukla ölçülünce o kadar önemsiz ki! Buna rağmen, bu bedenin içinde, kan dolaşıyor, beyin çalışıyor, istekler doğuyor. Ne saçmalık, ne boş şeyler!) - (Bütün insanlar içinde bu böyledir.) - (Haklısın! Ben onların, yani, annemle babamın kendi hiçliklerinden rahatsızlık duymadıklarını söylüyordum. Bunlarla ilgilenmiyorlar, böyle bir şey akıllarının ucundan dahi geçmiyor... Oysa ben... Ben sadece can sıkıntısı ve öfke hissediyorum.)
Diğer Ivan Sergeyeviç Turgenyev Sözleri ve Alıntıları
 "Ölüm eski bir şey ama herkes için yenidir." "Ölüm eski bir şey ama herkes için yenidir."
 Zaman, bilindiği gibi bazen kuş gibi uçar, bazen de solucan gibi sürünerek geçer. Ama insan en çok zamanın ağır mı, yoksa çabuk mu geçtiğini fark etmediği vakit kendisini iyi hisseder. Zaman, bilindiği gibi bazen kuş gibi uçar, bazen de solucan gibi sürünerek geçer. Ama insan en çok zamanın ağır mı, yoksa çabuk mu geçtiğini fark etmediği vakit kendisini iyi hisseder.
 "Ölüm eski bir şey ama herkes için yenidir." "Ölüm eski bir şey ama herkes için yenidir."
 Zaman, bilindiği gibi bazen kuş gibi uçar, bazen de solucan gibi sürünerek geçer. Ama insan en çok zamanın ağır mı, yoksa çabuk mu geçtiğini fark etmediği vakit kendisini iyi hisseder. Zaman, bilindiği gibi bazen kuş gibi uçar, bazen de solucan gibi sürünerek geçer. Ama insan en çok zamanın ağır mı, yoksa çabuk mu geçtiğini fark etmediği vakit kendisini iyi hisseder.
 İnsanın doğup büyüdüğü evde, çok iyi bildiği bir yatağın üzerinde, sevilen ellerin hazırladığı bir yorganın altında uykuya dalması ne güzel şeydi! İnsanın doğup büyüdüğü evde, çok iyi bildiği bir yatağın üzerinde, sevilen ellerin hazırladığı bir yorganın altında uykuya dalması ne güzel şeydi!
 Aklına şöyle bir fikir geldi:" Ama o, şimdiden benim varlığımı bile unutmuştur." O zaman içinde ince bir üzüntü, bir kaderini kabul ediş duydu. Aklına şöyle bir fikir geldi:" Ama o, şimdiden benim varlığımı bile unutmuştur." O zaman içinde ince bir üzüntü, bir kaderini kabul ediş duydu.
 Yalnızca aptallar veya çok akıllılar başıboş dolaşırlar. Yalnızca aptallar veya çok akıllılar başıboş dolaşırlar.
 Fakat nasıl olur da, şiir inkâr edilir? Sanata, doğaya nasıl duyarlı olunmaz? Fakat nasıl olur da, şiir inkâr edilir? Sanata, doğaya nasıl duyarlı olunmaz?
 "Basit şeyler, çoğunlukla hayatımızda önemli rol oynar: Fazlaca gerilen sinirleri gevşetir; aşırıya varan kendini beğenme duygusunu dizginler ve insana bu iki özelliğin de ne denli yakın olduğunu hatırlatır." "Basit şeyler, çoğunlukla hayatımızda önemli rol oynar: Fazlaca gerilen sinirleri gevşetir; aşırıya varan kendini beğenme duygusunu dizginler ve insana bu iki özelliğin de ne denli yakın olduğunu hatırlatır."
 Kalbinin ortasında karmaşık düşüncelerini paralayan bir acı duymuştu ve o da bütün gençler gibi, bunu aşka yormuştu. Kalbinin ortasında karmaşık düşüncelerini paralayan bir acı duymuştu ve o da bütün gençler gibi, bunu aşka yormuştu.
 Behiç Ak
 Behiç Ak Kahraman Tazeoğlu
 Kahraman Tazeoğlu John Berger
 John Berger Muhammed Bozdağ
 Muhammed Bozdağ Louise L. Hay
 Louise L. Hay Alper Canıgüz
 Alper Canıgüz Irvin D. Yalom
 Irvin D. Yalom Erich Fromm
 Erich Fromm Orhan Duru
 Orhan Duru Michel de Montaigne
 Michel de Montaigne