(O Mevsim, Havuz) O mevsim, beş geçitlerde - AlıntıSöz

(O Mevsim, Havuz) O mevsim, beş geçitlerdeki havuz insanın içini karartıyordu. Uğursuz bir yunaktı sanki, yağmurdan yaştan perişan ve kara; cehennem şimşeklerinin öncüsü o fırtınalı havayla solgunlaşmış iç basamaklarda dilenciler itip kakarlarken birbirlerini, şakaya alıyordun sen onların mavi kör gözlerini ve sakat organlarına giyindikleri beyaz, mavi çamaşırlarını. Ey asker yunağı, ey hamam! Hep karaydı suyun rengi ve hiçbir sakat suya düşmüyordu, hayal içindeyken bile. İlk ciddi eylemini orda yapmıştı İsa; kir pas içindeki özürlülerle. Günlerden bir gündü, bir şubat, bir mart, ya da bir nisan günü, İkiydi saat, öğlen sonrası güneşi büyük bir ışık çengelini, kefenlenmiş sulara salıyordu; ve ben orada, sakatların ardında ve biraz uzaktaydım, o tek güneş ışınının, yan yatmış ak bir meleği andıran yunakta, tomurcuklar, kristaller ve böceklerle uyandırdığı her şeyi görüyordum, sonsuzca solgun tüm yansımalar kıpırdıyordu. biraz duyarlı yürekler önünde bu sakat insanları canavarlardan bile korkunç kılan tüm günahlar, iblisin uçarı ve direngen oğulları atılmak istiyordu bu suya. Sakatlar, artık hırıldamadan, arzuyla iniyorlardı havuza. İlk girenler iyileşip çıkıyordu, öyle söyleniyordu. Ama hayır. Günahlar onları yeniden fırlatıp atıyordu merdivenlere, başka yerler aramaya zorluyordu; çünkü onların iblisi ancak sadakanın bol olduğu yerlerde barınabilir. Bitti bitecekti öğlen, İsa geldi: Kimse ne bir şey yıkıyor, ne hayvanından iniyordu. Asmaların son yaprakları gibi sarıydı havuzda ışık. Bir direğe yaslanmış kutsal Efendi, bakıyordu Günahın oğullarına; dillerine dilini çıkarıp iblis gülüyordu. Yamaçta uzanmış olan İnmeli doğruldu. Ve onun pek rahat bir adımla geçidi aşıp kentte gözden kaybolduğunu gördü onlar, Kargınmışlar.

Diğer Arthur Rimbaud Sözleri ve Alıntıları