Yeryüzü mıknatıslı bir cisimdir: Gerçekte,bazı bilimadamlarının ortaya çıkardıkları gibi, kocaman bir mıknatıstır; Paraselsus'un yaklaşık 3 YY. önce öne sürdüğü gibi. Sayfa-612
Kitap bir hastanın, onun gülmesine yardımcı olan bir hekim tarafından iyileştirildiğini söyler. Eğer Tanrı onun yeryüzündeki günlerinin sona ermesini istemişse, onu iyileştirmeye ne gerek vardı..?
Bazen hala ırmak olanla, çoktan deniz olanı ayırt edemezsin..
Çok bilgelikte çok acı vardır; bilgisini arttıran acısını da arttırır.
"Her gerçek her kulağa göre değildir..."
İbni Sina, ilaç olarak iki sevgiliyi evlilik bağıyla birleştirmeyi öneriyordu; o zaman aşk hastalığı geçiyordu...
Nereden dolandım ben bu kördüğüme? Sanırım kabahat Profesör Di Samis'in ve benim Almanca biliyor olmamda. Doğan Kitap 1.Baskı S.17
Kaybedenler, kendi kendini yetiştirmiş kişiler gibi, kazananlara oranla çok daha geniş bir bilgi ağına sahiptirler; kazanmak istiyorsan tek bir şey bilmen, her şeyi bilmekle zaman yitirmemen gerekir; derin bilginin hazzı kaybedenlere özgüdür. Biri ne kadar çok şey biliyorsa, işleri o kadar ters gidiyor demektir. - Sayfa 21
"Ahlaksal sorun kavramı. İzin verirseniz, bunun belki de ad hoc bir tanımını yapacağım: İnsanı çözülmezliğinden ötürü canına kıymaya sürükleyebilecek her sorunu ahlaksal sayıyorum. Bildiğimce, şimdiye dek Tanrı'nın sınırsız her şeyi bilirliği yüzünden hiç kimse canına kıymamıştır. Ama bir zorbanın göreli gücü-her-şeye-yeterliği yüzünden canına kıyan olmuştur. Zorbalık sorunu da ahlaksaldır. Tanrı'nın her-şeye-gücü-yeterliği sorunu yalnızca fizikötesidir."
"Bana öyle geliyor ki dram, yalnızca geçmişin geri getirilemezliği değil, geçmişin silinmesini düşünmenin olanaksız görünmesidir." Sayfa 36
Herman Melville
Konstantin Stanislavski
Sibel Eraslan
İbrahim Tenekeci
Maksim Gorki
Halil Cibran
Judith McNaught
Rhonda Byrne
Alev Alatlı
Meltem Arıkan