- "Yoksul bir çocuk görsem, yağmur altında üşüyen köprü olmak geçer hiç değilse içimden..."
- "Yüreğim ıslaktır benim Kuytularda ağlamaktan Ve hafif uçuktur rengi Kurusun diye kaç kez Güneşe asılmaktan "
- "İki rayı gibiyiz bir tren yolunun yakın olması neyi değiştirir son istasyonun "
- "Çay bardağında Bırakılan dudak payı Kadar bile Uzak kalamam Gözlerine Yakın olsun isterim Ellerime ellerin Yanındaki beton binaya Yaslanması gibi Köhne bir evin Seni bir çivi Gibi çaktım Çünkü beynime Ve toplayıp Bütün kerpetenleri Attım denize "
- "Odunsuz bir sobanın yanında titreyen çocuğu görse yağmur gözyaşlarını odaya tavan arasındaki delikten usulca bırakır."
- İnsanın gökyüzüne doğru yaptığı en yüksek sıçrayış, sırıkla yüksek atlama sporunun rekorudur. Ne zaman, bir atletin atlayışını görsem, Alfred Carlton Gilbert gelir aklıma... Çünkü insan hayallerinin Ay çıtasını devirmeden aşıp, gözünü yeni rekorlara dikmesinde Gilbert'in de payı vardır . . .
- "Bir an önce görülsün diye Akdeniz Toroslar'da ağaçlar hep çocuk kalır" -Maki
- "Benden kısadır boyun bir köy otobüsünün dağa tırmanması gibi uzanırsın dudaklarıma katılmaz oldu nicedir yolumun tozu dumanına" -Dağ Yolu
- "Ne yak mektubun ucunu ne sevgini sayfalar dolusu dile getir zarfı kapatırken yalnız kuytu dudaklarını çokça değdir" - Görülmüştür
- Anadolu'yu sömürüden kurtaran Mustafa Kemal Atatürk'ün "manevi mirasım" dediği bilim ve sanatın yolundan yürüyen beyaz kukuletalılar ile devrimlerini yok etmeye çalışan uzun boylu Gargamel arasındaki serüven, Cumhuriyet tarihinde de devam etmektedir.