"Aşkınızın büyüklüğünü sürekliliğiyle ölçmeyin, bazı şiddetli depremler kısa sürer. Ne kadar sarsıldığınızı hatırlayın..."
Ne tuhaf! İnsanoğlunun yaşamda en geç keşfettiği şey şimdiki zamandı.
Hayatta aynı şeyi kaybetmiş insanların konuşmaya gerek duymayan ortak sızısıyla birbirlerine dolgun gözlerle baktılar bir süre.
Bazı böyle büyük kışları vardır insan hayatının; yıllar geçse de unutulmaz. Anılarımız onlarla anlamlanır, derinleşir. Çocukluğumuzu saklı tutar. O kış benim için öyleydi.
Sanki aşka zahmet etmemişti kalbi; yükü olan şeylerden uzak durmayı bilmişti.
Birini seçmek ve onunla yaşamaktan ibaret kaldı aşk. Artık kimse kimse için dağlar aşmıyor, ırmaklar geçmiyor, diyar diyar gezmiyor. Mecnun bütün çölleri tüketmiş, kimseye çöl kalmamış yeryüzünde.Kurumuş vahalarda seraplar bitmiş. O olmazsa öteki, o olmazsa bu, o olmazsa şu... Fark etmez, fark etmez. İlle de o. Yalnızca o. O, O, O,O diyen kalmadı. Kimse kimsenin o'su değil. Artık değil...
Herkesin ömründe aşka ayırdığı en az birkaç ay olmalı. Kuru, sıcak mevsimler; katı ve soğuk kışlar için.
Yerküre sanki yalnızca yazılmak için vardı. O da bütün kendinden öncekiler gibi doymaz bir iştahla yerküreyi kâğıtlara, defterlere sığdırmaya çalışmıştı. Hâlâ çoğu dışarılarda kalıyordu yerkürenin; bitmiyor tükenmiyordu.
"Şimdiki Zaman'ın mutsuzları olan eşcinseller, Geniş Zaman'ın yaratıcıları olmakla övünürler. Sf:54
"Şimdiki Zaman'ın mutsuzları olan eşcinseller, Geniş Zaman'ın yaratıcıları olmakla övünürler. Sf:54
Sadettin Ökten
Berna Moran
Vehbi Vakkasoğlu
Henry Miller
Arundhati Roy
John Fowles
Philippa Gregory
Etgar Keret
Sibel Eraslan
Gustave Flaubert