Ne düşünüyordunuz! Gerçekten üç çocuğun... beş tane silahlı korumayı alt edebileceğini mi düşünüyordunuz ? Sizin dahi olmanız gerekiyor; aptal hayalci isyankarlar değil. Belki de Işıl gerçekten aklınızı yemiştir.
"Hadi git de beyninle oynasınlar." -syf.45
...hava panik ve korku çığlıklarıyla doluydu. Mark tamamen çaresiz hissediyordu; kendini bu yaylım ateşinden korumanın hiçbir yolu yoktu. Tek yapabildiği işe yaramaz bir biçimde, uçan bir makineden daha hızlı olmaya çalışmaktı ki bu da imkansızdı.
Çünkü biri senin evine gelip senin tanıdıklarına saldırdığında karşılık verirsin.
Korku, vücudunda nabız gibi atıyordu.
Eğer bir çocukla komşuysanız, evrenin kuralları gereği o çocuk sizin arkadaşınızdır. Kız, erkek, uzaylı fark etmez.
Rüyalar akın etti. Anılar. Her zamankinden daha canlıydı. Sanki yorgunluğunun derinliği onlar için mükemmel tuvali yaratmış gibi.
Kim delice hikayeleri sevmez ki?
İyi bir asker her zaman korkar.Bu onun normal oldugunu gösterir.Seni batıran ya da cikaransa ona nasil tepki verdigindir.
" Merhaba " diye seslendi Trina. " İyi misin, tatlım ? Ailen nerede ? Köyündeki diğer insanlar nerede ? Onlar..." Sözlerini bitirmesine gerek yoktu; ceset yığınları zaten cevabı veriyordu. Kız sessizce cevap vererek mark ve diğerlerinin arkasındaki ağaçları gösterdi. " Hepsi ormana kaçtı. Hepsi kaçtı. "
Gustave Flaubert
M. Fethullah Gülen
Wilhelm Reich
Maeve Binchy
Emile Zola
Nazım Hikmet Ran
İbrahim Tenekeci
Yılmaz Erdoğan
Eduardo Galeano
Cemal Süreya