- Zaman karanlığın kurduğu bir yemdir.
- İki yüreğim olmalıydı. Birincisi duygusuz, ikincisi ise her zaman sevdalı. Hangi güzel için atıyorsa, ona verirdim ikinciyi. Öbürüyle de mutlu yaşardım.
- Sorunlar bizi sarsar, hırpalar, elimizi kolumuzu bağlar, bizi biz olandan başka bir şey yapar. Esenlikli bir dengesizliktir bu, tüm türlerin gelişimini sağlayan şey sorunlardır; çözümlerle ilerleme kaydedilmez, tükeniş başlar.
- Bırak bu gece aksın gözyaşların, ama yarın yeniden savaşmaya başlayacaksın. İnsanı bitirip tüketen şey, asıl kendi üzüntüsüdür.
- Şimdi biliyoruz ki, ışık nasıl gölgeyi büyütürse, iletişim araçları da bilinçsizliği öyle yaygınlaştırıyor.
- ''Giz ile gizi açığa çıkaran arasında, ben gizden yanayım. Bana bir konuşmayı nakletmeye gelen muhbire söyleyeceğim ilk söz, "Onu kendine sakla, sus konuşma. Anlatacakların ne seni ne de beni ilgilendirir. Bir daha da evime gelme" olur. Ben insanlarla ve olaylarla başka açıdan ilgilenirim...''
- "Ötekilere gelince, karşı kıyıdakilere gelince, kendimizi asla onların yerine koymaya çalışmayız, şu ya da bu sorunla ilgili olarak tamamen haksız olamayacaklarını kendimize sormaya hiç gelemeyiz, onların şikayetleri, çektikleri acılar, kurbanı oldukları haksızlıklar karşısında yumuşamaktan kaçınırız. Sadece, çoğu zaman topluluğun en militan en laf ebesi, en aşırı kesiminin bakış açısı olan 'bizimkiler'in bakış açısı önemlidir."
- Bakışlarımın son kez sarıldığı o olacak.
- Cehaletin ve şiddetin uzaklaştırıldığı bir dünya. Karanlığın son lekelerinden kurtulmuş bir dünya. Evet, uzlaşmış yürekli, fethedici, gözlerini yıldızlara, sonsuzluğa dikmiş bir insanlık. Böyle bir türün parçası olmaktan gurur duyardım.
- - İlk neyi konuşalım, diye sordu.
- En kolayı, en baştan almak. Doğumunuzdan...
İki koca dakika ağzını hiç açmadan odada gezindi. Sonra, bir soruyla karşılık verdi.
- Bir insanın hayatının doğumuyla başladığına emin misiniz?
Syf 17