Önceki akşam kucağında bir bebekle yolda giden bir köylü kadın gördüm. Nereye gittiğini sordum. Ebeye gitmiştim, dedi. Çocuğum ağlama hastalığına tutuldu da iyi etsin diye onu götürdüm., Ebe nasıl iyi ediyor ağlama hastalığını? diye sordum. Çocuğu tavukların yanına tüneğe oturtup bir şeyler mırıldanıyor. Sviyajski neşeli gülümsedi. ? Kendiniz söylüyorsunuz işte! dedi. Kadının, ağlama hastalığından kurtulması için çocuğunu tüneğe oturtmasını istemiyorsak... Levin canı sıkkın: ? Ah, hayır! dedi. Hastayı bu yolla iyi etmeye çalışmak bence halkı okulla iyi etmeye çalışmakla aynı şeydir. Halk yoksuldur, kara cahildir. Köylü kadının, çocuğunun ağlama hastalığına yakalandığını gördüğü gibi ?çocuk durmadan ağlamaktadır çünkü? evet, köylü kadının, çocuğunun ağlama hastalığına yakalandığını gördüğü gibi görüyoruz bunu biz de. Ancak, bu felaketin ?yoksulluğun, kara cahilliğin? ilacının okul olduğu aslında, ağlama hastalığının ilacının tünemiş tavuklar olması kadar anlamsızdır. Önce halkın yoksulluğunu doğuran nedenleri kaldırmalıyız ortadan
Diğer Lev Nikolayeviç Tolstoy Sözleri ve Alıntıları
- Bütün mutlu aileler birbirine benzer, her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır.
- Bazıları hiçbir şeye inanmıyorlar ve bununla gurur duyuyorlar. Diğerleri, kendi menfaatlerine olan ve kitlelere iman görüntüsü altında inanmaya ikna ettikleri şeylere inanır görünüyorlar. Geriye kalan büyük çoğunluk ise kendilerine uygulanan hipnotizmayı iman olarak kabul ediyorlar ve inançsız yöneticiler ve ikna edicilerin kendilerinden istediği her şeye köle gibi itaat ediyorlar.
- İnsan, bir hayvanın can çekiştiğini görünce ürperti duyar. Kendisi -kendi öz varlığı- gözlerinin önünde ölüyormuş, var olmaktan çıkıyormuş gibi gelir.
Ya bu can çekişen, hayvan değil de insansa hemde sevdiği , üzerine titrediği biriyse, o zaman yaşamının sona ermesinden dolayı duyulan ürpertiye üstelik, onun üstünde, ruhu yaralanır, parçalanır. Bu yara vücuttaki bir yara gibi kimi zaman öldürür, kimi zaman iyi olur, ama yinede acır, dokununca acıtacak şeylerden kaçınır. - "Çok öğrenmek isteyen kişinin, çok acı çekmesi gerekir."
- Çünkü, eğer hayat saçmaysa ve ben de akıllı şeyleri çok seviyorsam, o zaman hayatı yok etmeliyiz.
- "Adın nedir senin?" diye soruyorlar. Bir adım olduğunu sanıyorlar. Oysa yoktur adım. Hepsini attım; ne adım vardır, ne yurdum. Ben varım yalnız. "Adın nedir?" İnsan. "Kaç yaşındasın?" Saymadım. İstesem de sayamazdım zaten. Her zaman vardım, her zaman da var olacağım çünkü.
- Ölümü herkeste, yakında kokacak bu cesedi ortadan kaldırmak zorunluluğunun verdiği telaşın can sıkıntısından başka bir duygu uyandırmamıştı.
- "Ne istediğimi kendim de bilmiyordum; hayattan korkuyordum, hayattan kaçıp uzaklaşmak istiyordum, ama yine de hayattan bir şeyler bekliyordum."
- Üstesinden gelebilirsen arzumun bu dünyada, bu, Tanrı katında bir başarı olur anca. Lakin beceremezsem bunu, yinede zevkle yerine getiririm bu arzumu.
- İnsan anne ve babasız yaşayabilir , fakat Allah olmadan yaşayamaz . / SYF:32