...çakıl döşeli dar bir yoldan. iki yanındaki - AlıntıSöz

...çakıl döşeli dar bir yoldan. iki yanındaki sıralarda, yoksul, tükenmiş, insanın yüreğinin yağını eriten bir insanlar topluluğu oturuyordu. Pislik ve paçavra yığınıydılar. Her birinde akla gelebilecek tüm deri hastalıkları vardı. Açılmış cılk yaralar, çürükler, türlü öğürtücülükler, canavarca yüzleriyle yan yan bakan yoksullar... Bir rüzgâr esiyordu insanın iliklerine işleyen. Hemen hemen hepsi birbirlerine sokulmuş, iler tutar yeri kalmamış giysilere bürülü ya uyuyor, ya da uyumaya çalışıyordu bu insanlar. Bir yanda, yaşları yirmiden yetmişe değin değişen, on, on iki kadın vardı. Hemen yanlarında, dokuz aylıktan büyük olmayan bir bebe uyuyordu. Kalın tahtalı bir sıraya uzatılmıştı. Ne üzerinde bir örtü, ne başının altında bir yastık vardı. Çocuğa bakan kimse de yoktu yanında üstelik. Öte yanda altı yedi adam, oturdukları yerde uyuyor, ya da uykularında yaslanıyorlardı birbirlerine. Bir aile vardı parkın diğer bir köşesinde. Anasının kolları arasında uyuyan bir çocuk ve bir adam -ya da dost-. Eskimeye yüz tutmuş ayakkabılarını onarmaya çalışıyordu adam büyük bir acemilikle. Diğer bir sıraya oturmuş yaşlı bir kadın, lime lime olmuş giysilerinden sallanan iplikleri bir çakıyla kesiyor, komşusuysa elindeki iğne iplikle yırtıklarını dikiyordu. Kollarının arasında uyuyan kadını tutan bir adam vardı yanlarında. Daha ötelerde, giysileri çamurdan kayış gibi olmuş bir genç, sevgilisinin dizlerinde uykuya dalıp gitmişti. Yirmi beş yaşından fazla göstermeyen genç kadın da uyuyordu bu arada.

Diğer Jack London Sözleri ve Alıntıları