Zihnimiz ve kalbimiz binbir parçaya bölündü. Her tarafa yetişmeye çalışıyoruz. Yorgunuz, asabiyiz ve gerginiz. Hayatın gürültüsünden birbirimizi göremiyoruz. Bağırıyor ama sesimizi duyuramıyoruz. Gürültü var; bağıranların sesini duyamıyoruz. Bakmalı, görmeli ve seyretmeliyiz? Seyrimizi not etmeliyiz? Vakit daraldı çünkü ve sözler birikti. Vakit daraldı ve söyleneceklerin çoğu henüz söylenmedi. Durup dinlemeliyiz, Durup dinlenmeliyiz, Durup düşünmeliyiz, Ama durmalıyız önce. Durmalı, durulmalı, durulanmalıyız. Ve içimize doğru bir yolculuğa çıkmalıyız. Yola çıkmalı, yolda olmalı ve yol almalıyız. Yolu bulmalı, yol olmalıyız. Ne demişti şair: ?En uzun yoldur, insanın içi..? Herkes içine baksın..!..
Diğer Ö. Tuğrul İnançer Sözleri ve Alıntıları
Mesela ben İzmir hakkında birçok kitap okuyabilirim; birçok fotoğrafa bakmış olabilirim, filmler seyredebilirim... İzmir hakkında da bayağı bir bilgim olmuştur; ama İzmir'i görmüş ve gezmiş kadar bilgi sahibi değilimdir. Bu ilme'l- yakîndir. İzmir'i görüp gezdiğim zaman ayne'l- yakîn mertebesine gelmiştir, İzmir hakkındaki bilgim. Hele İzmir'de yaşıyorsam, artık hakka'l- yakîn olmuştur.
Bataklıktan geçip de eteğine çamur bulaşmamak mümkün değildir. Eteğine çamur bulaşabilir... Batağa batmamak lâzımdır. Yol mutlaka bataklıktan geçiyorsa, çare yoksa "Vay efendim, niye bataklık var!" diye ağlaşmanın lüzumu yok. Batağa batmaktan korunarak, biraz çamur da bulaşsa saza dala tutunarak, yardım alarak, belki biraz daha yavaş ama mutlaka yol alınacak... Yol oradan geçiyorsa "Bataklık var, ben kaldım!" denilemez. Ama düz asfalt varken, ecir alacağım diye bataklığa da sapmamak lâzımdır.
Mesela ben İzmir hakkında birçok kitap okuyabilirim; birçok fotoğrafa bakmış olabilirim, filmler seyredebilirim... İzmir hakkında da bayağı bir bilgim olmuştur; ama İzmir'i görmüş ve gezmiş kadar bilgi sahibi değilimdir. Bu ilme'l- yakîndir. İzmir'i görüp gezdiğim zaman ayne'l- yakîn mertebesine gelmiştir, İzmir hakkındaki bilgim. Hele İzmir'de yaşıyorsam, artık hakka'l- yakîn olmuştur.
Bataklıktan geçip de eteğine çamur bulaşmamak mümkün değildir. Eteğine çamur bulaşabilir... Batağa batmamak lâzımdır. Yol mutlaka bataklıktan geçiyorsa, çare yoksa "Vay efendim, niye bataklık var!" diye ağlaşmanın lüzumu yok. Batağa batmaktan korunarak, biraz çamur da bulaşsa saza dala tutunarak, yardım alarak, belki biraz daha yavaş ama mutlaka yol alınacak... Yol oradan geçiyorsa "Bataklık var, ben kaldım!" denilemez. Ama düz asfalt varken, ecir alacağım diye bataklığa da sapmamak lâzımdır.
Dünyada kendisi hakkında özel okul kurulmuş tek kitap da Mesnevi-i Şerif'tir. Dârü'l Mesnevi, yalnızca Mesnevi tahsilinin yapılması için oluşturulmuş bir okuldur. Gerçi bütün Mevlevi dergâhlarında Mesnevi okunur ama Dârü'l Mesnevi özel Mesnevi okuludur.
Bilindiği gibi Mesnevi-i Şerif'in ilk on sekiz beyti bizzat Hz. Mevlana tarafından söylenmiş ve yazılmış; daha sonraki binlerce beyit ise Çelebi Hüsameddin tarafından Hz. Mevlana'nın söylediği beyitlerin yazılmasıyla ortaya çıkmıştır.
Gönül öyle büyüktür ki; önüne "alçak" kelimesi gelse bile küçülmez, alçalmaz; büyür ve yükselir.
inanç meselelerinde,"evvela öğrenelim sonra riayet edelim"olmaz. İnanç evvela tatbik edilir,sonra öğrenilir.Bunun tipik misali şudur:Kitap okuyarak yüzme öğrenilmez;suya girilerek yüzme öğrenilir
Her 'ben' diye başlayan cümle noksanlık ifadesidir...
"Sevginin gıdası onu izhar etmektir... "
Herman Melville
Tuna Kiremitçi
Sezgin Kaymaz
Nermin Bezmen
Nurdan Gürbilek
Tarryn Fisher
Lev Nikolayeviç Tolstoy
Jostein Gaarder
Italo Calvino
Cengiz Gündoğdu