Ve yine biliyorsunuz ki, insan tarafından elde edilmiş ve günümüze kadar saklanılmış bilgiler, en ünlü bilginlerin bile bilemedikleri şeyler yanında hemen hemen hiçtir. Böylece kolejlerimizin, üniversitelerimizin övündükleri sayısız kürsüler yanında bir tanesi, belki en önemlisi eksiktir ki, o da, bilmediklerimiz ve asla öğrenemeyeceğimiz şeylerin kürsüsüdür. Bu bilgisizlik bilimine ben, Bilmezoloji adını verdim...
Diğer Giovanni Papini Sözleri ve Alıntıları
Ve belki de sen kitapları okuyarak, yaşadığına inanıyorsun!
Ve belki de sen kitapları okuyarak, yaşadığına inanıyorsun!
"Önceyi" anlatan "Sonra"dır, aksi değil.
"Gog'u nerede tanıdığımı söylemeye utanıyorum: Tımarhanede!"
İnsan tabiattan daha sanatkârdır.
Benim dinim, dedi, bir sevinç, neşe getiriyor; kendini hor görme, küçültme değil. Bu girişimin ruhunu siz de kavradınız ve dünyanın öteki yarısında benim peygamberim olmayı kabul edersiniz ümidindeyim.
Gökyüzü canımı sıkıyor. Sık sık bana azap veriyor. O zaman nasıl öç alacağımı, ona ne fenalık edeceğimi bilmediğimden, yüzünü görmek istemiyorum. Kendimi, güneşe ve bulutlara karşı oklarını atan İskit ırkından hissediyorum. Bir kelime ile ve -hiç olmazsa kendi kendime karşı- açık söylemek için, gökyüzünden nefret ediyorum. Hem de nefretlerin en berbat cinsiyle; Acizlerin nefretiyle!
Ne balon, ne uçak, gökler karşısında güçsüzlüğümüzü azaltmıştır. Havalarda dolaşabiliriz, ama bu kasırgaların, tayfunların, çukurların, sislerin elinde olmamıza engel değildir ve ancak, o da güçlükle, en yüksek dağlardan daha aşağılarda olan beş bin, altı bin metreye yükselebiliyoruz.
"Nasıl oluyor da insan, vücudunun her tarafını, parmaklarının uçlarına kadar kapatıyor da, en mühimi olan yüzünü açık bırakıyor? Azamızı hicabımızdan veya utancımızdan kapatıyorsak, çoğu zaman en az güzel ve en az muntazam olan suratımızı gizlemiyoruz."
"Şimdi hâlâ dünyada, büyük kıyı kentlerinde yaşıyorum; anısını kesin olarak anımsamadığım bir şeyim eksikmiş gibi geliyor bana. Ne zaman neşe, aptalca gülümseyişleriyle içimi sarsa, kendi kendisini öldüren, ama gene de yaşamayı sürdüren tek adamın ben olduğumu düşünüyorum. Ama bu, ciddileşmeme yetmiyor."
Can Dündar
Mihail Afansyeviç Bulgakov
İnci Aral
Heinrich Böll
İclal Aydın
Tess Gerritsen
Colleen Hoover
Fakir Baykurt
Maksim Gorki
John Flanagan