Vay canına, Nişapur'lu İbrahim Hayyam'ın oğlu - AlıntıSöz

Vay canına, Nişapur'lu İbrahim Hayyam'ın oğlu Ömer'i nasıl oldu da tanımadım? Horasan'ın yıldızı, İran'ın, Irak'ı Arabî ve Irak-ı Acemî olmak üzere her iki Irak'ın dâhisi, feylesofların prensi Ömer! Sözde derinden bir selam verip, parmaklarını sarığının iki yanında şakırdatınca, aylakların kahkahalarına yol açtı. ? İman sahibi, inanç sahibi, rubailer yazarını kim tanımaz? Şarap testimi kırdın, Tanrım. Zevk yolumu tıkadın, Tanrım. Nar rengi şarabımı yere çaldın, Tanrım. Tövbeler olsun, yoksa sarhoş musun Tanrım? Hayyam, kızgın ve endişeli, dinledi. Bu biçimde bir kışkırtma, cinayete davetiye çıkartmak demekti. Tek bir saniye yitirmeden, kalabalıktan ayartılan olmasın diye, yüksek sesle haykırdı: ? Bu dörtlüğü ilk kez duyuyorum. Benim yazdığım rubai şöyle: Hiç, hiç bir şey bilmiyorlar, bilmek istemiyorlar Şu cahillere bak, dünyaya egemen onlar. Onlardan değilsen eğer, sana kâfir derler Onlara aldırma Hayyam, yoluna devam et.

Diğer Amin Maalouf Sözleri ve Alıntıları