Uşaklarım varsa, onlara katlanmak, boyun eğmek zorundayım; dostlarım varsa hoş görmeye, hizmet etmeye mecburum; paraya gelince, bakmak, çoğaltmak, korumak lazım. İktidar kölelikle eştir. Hakikatte hiçbir şey benim değil. Bir parça duyduğum zevki, artık mevcut olmayan veya ömrümde görmediğim insanların ilhamlarına borçluyum. Hal şu ki, ne aldığımı biliyorum, ne de verdiğimden haberim var. Bir düzine milyar kadar toplamaya muvaffak oldum. Milyonlarca insan benim için çalışmasa, milyonlarca insan satacağım şeylere ihtiyaç duymasa ve milyonlarca adam dünya ekonomisinin üzerine kurulduğu kaideleri, makineleri, formülleri bulmasaydı bunu yapabilir miydim..? Kendi kendime kalsam, köpek leşleri ile köklerden başka yiyecek bulamayan bir vahşiden gayri ne olabilirdim..?
Diğer Giovanni Papini Sözleri ve Alıntıları
Ve belki de sen kitapları okuyarak, yaşadığına inanıyorsun!
Ve belki de sen kitapları okuyarak, yaşadığına inanıyorsun!
"Önceyi" anlatan "Sonra"dır, aksi değil.
"Gog'u nerede tanıdığımı söylemeye utanıyorum: Tımarhanede!"
İnsan tabiattan daha sanatkârdır.
Benim dinim, dedi, bir sevinç, neşe getiriyor; kendini hor görme, küçültme değil. Bu girişimin ruhunu siz de kavradınız ve dünyanın öteki yarısında benim peygamberim olmayı kabul edersiniz ümidindeyim.
Gökyüzü canımı sıkıyor. Sık sık bana azap veriyor. O zaman nasıl öç alacağımı, ona ne fenalık edeceğimi bilmediğimden, yüzünü görmek istemiyorum. Kendimi, güneşe ve bulutlara karşı oklarını atan İskit ırkından hissediyorum. Bir kelime ile ve -hiç olmazsa kendi kendime karşı- açık söylemek için, gökyüzünden nefret ediyorum. Hem de nefretlerin en berbat cinsiyle; Acizlerin nefretiyle!
Ne balon, ne uçak, gökler karşısında güçsüzlüğümüzü azaltmıştır. Havalarda dolaşabiliriz, ama bu kasırgaların, tayfunların, çukurların, sislerin elinde olmamıza engel değildir ve ancak, o da güçlükle, en yüksek dağlardan daha aşağılarda olan beş bin, altı bin metreye yükselebiliyoruz.
"Nasıl oluyor da insan, vücudunun her tarafını, parmaklarının uçlarına kadar kapatıyor da, en mühimi olan yüzünü açık bırakıyor? Azamızı hicabımızdan veya utancımızdan kapatıyorsak, çoğu zaman en az güzel ve en az muntazam olan suratımızı gizlemiyoruz."
"Şimdi hâlâ dünyada, büyük kıyı kentlerinde yaşıyorum; anısını kesin olarak anımsamadığım bir şeyim eksikmiş gibi geliyor bana. Ne zaman neşe, aptalca gülümseyişleriyle içimi sarsa, kendi kendisini öldüren, ama gene de yaşamayı sürdüren tek adamın ben olduğumu düşünüyorum. Ama bu, ciddileşmeme yetmiyor."
Alexandre Dumas
Metin Hara
Ferit Edgü
Yavuz Bahadıroğlu
Arthur Rimbaud
Richard Brautigan
Oscar Wilde
Patrick Süskind
Enis Batur
Lisa Kleypas