Umutsuzluğa kapılır gibi olduğumda orta boy bir harita alıp önüme sanal bir yolculuk yapıyorum kalemimin tersiyle. Buradan yola çıkıyorum dört saniye sonra yanına geliyorum. Çok özlediğim zamanlar daha küçük haritalar kullanıyorum. Hani şu ders kitaplarının arkasında olanlardan. O zaman aramızdaki mesafe iyice kısalıyor. Bazen de iki elimde iki kalem, biri senin oradan biri de benim buradan aynı anda harekete geçiyor. İki saniye içinde ortalarda bir yerlerde buluşuyoruz. Sonra kapıya çıkıp bir sigara içiyorum. Annem şey dedi az önce ?Odada sigara içmesene, soğuk havalarda havalandırmak zor oluyor. Hem bu harita da ne böyle?? Ülkemizin güzelliklerine bakıyorum anne diyorum. Seyahat ediyorum desem anlamaz şimdi. Ama sözünü dinliyorum ve odada sigara içmiyorum. Aklımda kaldığına göre sevdiğim ama adını hatırlayamadığıma göre çok da önemsemediğim bir yazar şuna benzer bir şey söylemişti. İnsan geçmişi düşünür, geleceği hayal eder, şimdiyi de yaşar. Ben ise şimdiyi de hayal ediyorum.. Ben de. Ben de aynen öyle yapıyorum..
Diğer Ali Lidar Sözleri ve Alıntıları
- "Tesirsiz ne kadar söz varsa ruh cebimde biriktirdim ki zaten ben küçükken de meraklıydım suya yazılar yazmaya."
- Sonra özlüyorsun işte... Onunla çok şey yaşamış da olsan, henüz hiçbir şey yaşamamış da olsan, bir gün öncede görsen, hiç görmemiş de olsan, çörekleniyor içine o melun his... Tarifi zor... Hani anlatmaya üşeniyorum derim ya bazen; aslında o gerçek bir üşenme değil... Ne kadar uğraşırsam uğraşayım anlatamayacağımı bildiğimden, kendi kendime uydurduğum bir savunma mekanizması sadece...
- Bazı geceler zaman, bir yerlerde takılıp kalır. Bazı şarkılar sadece böyle zamanda dinleyelim diye vardır. Bazı şiirler ancak böyle zamanlarda anlaşılabilir. Bazı hikayelere sadece ve sadece böyle zamanlarda katlanılabilir. Bazı geceler zaman buzdan bir bıçak kadar sert, soğuk ve şeffaftır. Görünmez bir el onu ruhumuzun en hassas noktasına batırır.
- Beklerken bir kaç saat geçti. Yanımdan üç beş otobüs, beş on kedi, yirmi otuz insan geçti. Parkın üzerinden siyahın bir sürü tonu geçti. Sıkılıp eve döndüm, kumandaya gitti elim, ekrandan peş peşe programlar geçti. Önümden elinde çay bardağıyla annem geçti. Uzaktan trenler geçti. İçimden kısık sesle söylenen şarkılar geçti. Hatta bir ara içim geçti. Beklerken bir sürü şey geçti, zaman bir türlü geçmedi.
- Hayatta insanlarda arayıp bulamadığım her şeyi kitaplarda buldum.Başka bir güzel abimin söylediği gibi:" İyi kitaplar dışında kimse elimden tutmadı..."
- yanisi şu:Sen artık bir şey yapma.Bırak.Eğer seviyorsa seviyordur.Sevmiyorsa da sevmiyordur.Üzerine gitmenin,sıkıştırmanın hiçbir faydası olmaz.Bırak.Sevecekse seni,sever.
Sevmeyecekse de ne yaparsan yap sevmez.O yüzden hezeyana kapılıp saçmalama... - "Gidelim buradan... Göğsünü sıkan, içini daraltan o laneti geride bırakıp gidelim. Burada yağmur bile güzel yağmıyor artık. Yağmuru güzel yağan bir yerlere gidelim.
Gidelim buradan... İlaçlarını yanına alma. Kitaplarımı almayayım ben de. Biraz da onlar çıldırtmıyor mu bizi? Havası ilaç, denizi kitap bir yerlere gidelim..." - "Eğer birini seviyorsan ve o seni sevmiyorsa, bundan çok güzel kaos çıkar. Bir sürü şiir, sağlam bir roman ve anlatacak bir sürü hikaye çıkar. Uykusuz geçen geceler, parklarda içilen şaraplar, yerli yersiz kıskançlık krizleri çıkar. Ama sevgine karşılık çıkar mı? O biraz zor işte.."
- İnançlı bir yanılgı, karşındakinin felaketi bile olsa kolay kolay ortadan kalkmıyor ne yazık ki...
- Oyun bozuldu, artık beraber kaybedeceğiz!