Türk Milliyetperverleri Herkesin bildiği gibi - AlıntıSöz

Türk Milliyetperverleri Herkesin bildiği gibi, iki türlü milliyetçilik vardır. Biri yalnız lisan, sanat, edebiyat, hürriyet sahasında uğraşanlar... Diğerleri Türklüğün menfaatine muvafık amelî, asrî bir siyaset tervicine çalışanlar!.. Birincilere Nazarî Türkçüler, ikincilere Amelî Türkçüler diyebiliriz. Amelî Türkçülerden hiç biri, kendisi İttihatçı olduğu için Ziya Gökalp?le anlaşamamışlar, İttihat ve Terakki?ye ta sonuna kadar düşman kalmışlardır. Kütahya Meb'us-ı sabıkı Nâzır Ferid Bey, hayatının en kıymetli bir devrini, sırf Türkçülüğünden sine-i menfalarda (sürgünlerde) geçirdi. Meşhur milliyetperver Akçoraoğlu Yusuf Bey, iktidarına (ilminin çok yüksek olmasına) rağmen, Darülfûnundan kapı dışarı edildi. Az buçuk daha, Türklüğün metropolidinde aç kalacaktı. Mustafa Suphi, Sinop'a sürüldü. Zavallı, karanlık bir taliin içinde kaybolup gitti. Halide Hanım, memuriyetinden çıkarıldı. Şair Mehmet Emin Bey, bir daha olunmamak üzere valilikten azledildi. Çünkü, hepsinin siyasî temayülleri İttihat ve Terakki'nin İttihad-ı İslâm (İslam Birliği) mevhumesine (kuruntu türünden fantezisine) uymuyordu. Hele dalkavuk olmadıkları için, efendiler de, eyyam ağalarından hiç birine yaranamadılar. İçlerinde ne umumî yağmaya iştirak eden var, ne de açıktan milyonlara gark olan... İttihatçılar zamanında milliyetperverlerin ekserisi muallimlikle muharrirliğe kuvvet lâyemut yaşıyorlardı. Yine öyle yaşıyorlar. İdealist bir insan için hürriyet kadar büyük bir nimet var mıdır? Kimsenin lütfuna olma talip, Bedel-i cevher hürriyetir. Ancak, cevherin kıymetini bilen hakikî Türkçü sayılabilir. Ömer Seyfettin, Türklük Üzerine Yazılar, Bilgi Yayınevi, İstanbul 1993, s. 150-151.

Diğer Ömer Seyfettin Sözleri ve Alıntıları