Tanrıkulu bana dedi ki: -Sen Maraşlıymışsın - AlıntıSöz

Tanrıkulu bana dedi ki: -Sen Maraşlıymışsın, öyle mi? -Evet efendim; ben kökte Maraşlıyım ama, İstanbul'da doğdum, hatta babam da İstanbullu... -Dur, sana şu Maraş'tan lâf açayım! Milli Mücadele yıllarında, Maraş'ın içyüzüyle mahrem kalan cihadından.... .... Günlerden cumaydı. Öteye ve Allah'a inanan Maraş, ibadetindeydi. Bir Maraşlı, ibadetini bitirenleri mabedin kapısında karşıladı ve haykırdı: -Kalede yabancının bayrağı dalgalanırken kıldığınız cuma namazının sıhhatine güvenebilir misiniz? En aziz duygu, en sağlam benlik desteği olan İstiklal, Maraşlılara, secdede duydukları vecd içinden ses veriyordu. -Hayır! Dediler ve hep beraber Mabedden çıkıp doğru kaleye gittiler. Bir ibadet sonuna ancak bu kadar güzel bir hareket eklenebilir. Hakiki kahramanların vekar ve teennisiyle işgal kumandanını istediler. Bir türlü ibadet kadrosundan çıkamayan o günkü hareketlerini, kendilerini şu ulvi izahiyle düğümlediler: -Biz Allah'a inananlardanız! Ölüm, bizce korkulu bir son değil. Bütün silahımız bu! Elinden yalnız ölümü hiçe saymak gelen bir insan kümesiyle pençeleşmekte ümit ve değer buluyorsanız topraklarımızda kalırsınız; bulmuyorsanız gidersiniz.

Diğer Necip Fazıl Kısakürek Sözleri ve Alıntıları