Tam içeriye girmeye hazırlanırken, evden gelen - AlıntıSöz

Tam içeriye girmeye hazırlanırken, evden gelen bazı sesler duydum. Bir tanesi, Vahit'in sesiydi. ... çocuklara bir şey kalmadı, diye fısıldadı karısı. Aç olabiliriz ama yabani değiliz! O bir konuk! Ne yapmalıydım, yani? dedi Vahit, gergin bir sesle. Yarına bir şeyler bulmalı, dedi karısı; sesi ağlamaklıydı. Ne yedireceğim... Parmak uçlarıma basarak sessizce uzaklaştım. Çocukların saatle neden fazlaca ilgilenmediklerini şimdi anlıyordum. Onlar saate bakmıyordu ki. Yemeğime bakıyorlardı. Ertesi sabah erkenden vedalaştık. Land Cruiser'a binmeden önce, Vahit'e konukseverliği için teşekkür ettim. Arkasındaki küçük evi gösterdi. Burası artık senin de evin, dedi. Kapının eşiğine dizilmiş üç oğlu bizi seyrediyordu. Küçük olan, saati takmıştı, kayış zayıf bileğinden sarkıyordu. Uzaklaşırken, yandaki dikiz aynasından geriye baktım. Vahit üç oğluyla birlikte, kamyonun kaldırdığı toz bulutunun içinde duruyordu. Birden aklıma bir şey geldi: Bir başka dünyada olsaydı, bu çocuklar kamyonun arkasından koşamayacak kadar aç olmazlardı. O sabah, gündoğumuna yakın, sağı solu kolaçan edip kimsenin bakmadığına emin olunca, yirmi altı yıl önce yaptığım bir şeyi yinelemiştim: Bir şiltenin altına, bir deste buruşuk banknot sokmuştum.

Diğer Khaled Hosseini Sözleri ve Alıntıları